İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi
Adres: M. Kemal Atatürk Bulvarı No : 42 35620 Çiğli / İZMİR

Telefon::(232) 376 71 76
Faks::(232) 376 71 00

Harita

Bir Başarı Hikayesi: Ajan Elektronik

İzmir’in, Türkiye’nin hatta dünyanın ‘gururu’ sayılabilecek bir markanın başarı hikayesindeyiz bu ay… 40 yıllık sanayi yolculuğuna iki kişi başlayıp, bugün üç fabrikada 300 çalışanı ile sektöründe dünyanın ilk üç ismi arasına adını kazıyan Ajan Elektronik firmasının başrol oyuncularından, firmanın Genel Müdürü Mehmet Çınarlı’nın hikayesinde…
 
İtalya Napoli Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ODTÜ’den mezun olan ağabeyi Mustafa Kerim Çınarlı ile birlikte çıktıkları üretim macerasında, bugün tüm dünyada sektörünün sayılı markaları arasında yer almayı başaran Mehmet Çınarlı, 1975 yılında, 60 metrekarelik bir dükkanda iki kişi ile başlayan üretim serüvenlerini ve Ajan Makine’nin başarılarını aktarıyor:
 
“Kurulduğumuz ilk yıllarda kesintisiz güç kaynakları, motor hız kontrol üniteleri, akü test cihazları, şeker fabrikalarına elektrofiltre kontrol sistemleri, erozyon makineleri derken metal plaka kesme sektörü ile tanışıp CNC kontrollü plazma ve oksijenli kesme makineleri üretimine başladık. Devletimizin yeni yeni Ar-Ge kapsamına ve teşvikine almaya çalıştığı CNC kontrol ünitelerinin yapı taşları olan servo motor ve elektronik motor sürücüsü ile CNC kontrolü ve yazılımlarını 20 yıldır sessiz sedasız üretiyoruz. Yapı taşlarını zaten ürettiğimiz için metal plaka kesme makinelerinin üretimine başladığımız zaman dünyada olabilecek en ucuz malzeme maliyetine ulaşarak, bu makinelerin rekabetinde rakipsiz sayılabilecek fiyatlarla satış ve ihracat yapıyoruz. İşçilik hariç makinelerimizin hammadde maliyeti, mali değer olarak yüzde 6 ithal girdiye sahip. Yüzde 94’ü yerli üretimdir. Söz konusu üretimin bir cep telefonu gibi yüksek teknolojiye haiz bir teknolojik üretim olduğunu hatırlatmak isterim.  Bu sistemlerin can damarı olan yazılımları da internetten tüm dünyaya ücretsiz olarak sunuyoruz. Plazma konusunda gerek teknoloji olarak gerekse üretim kapasitesi olarak dünyada ilk 3 arasında yer aldığımızı düşünüyoruz. Plazma konusunun güzel tarafı, A’dan Z’ye tüm sarf malzemelerini kendinizin üretebilmesidir. Dünyanda çeşitli üreticilerin mallarını toplayıp, sarf malzemelerini de onlardan alıyorsanız işin kaymağını yemiyorsunuz demektir. Biz hem makinelerimizi, hem de tüm sarf malzemelerimizi kendimiz üretiyoruz.”  
 
Ajan’dan tüm dünyaya
 
Üretiminin yüzde 52’sini ihraç eden, CNC Makineler konusunda dünya lideri olan ABD’ye bile makine satan Çınarlı,  ihracat pazarlarını saymaya başladığında Ajan Elektronik’in adım atmadığı kara parçasının kalmadığını görüyoruz.
 
“İhracat yaptığımız ülkeler arasında aklıma ilk gelenleri; Avrupa, ABD, Güney Afrika, Brezilya, Hindistan, İngiltere, Avustralya, İsrail, Ortadoğu Ülkeleri, Kanada, Rusya olarak sıralayabiliriz. Rusya ile 10 yıldır yoğun ve emek isteyen karşılıklı görüşmelerin ardından kurduğumuz pazar başarısı, son dönemlerde yaşanan siyasi krizlerin ardından ne yazık ki sekteye uğradı. Umarım, komşu ülkelerle yaşanan sorunlar en kısa sürede çözüm bulur. Çünkü ülke ekonomimizin kaybetme lüksü yok.”
 
Ar-Ge ve inovasyon mantığına dayalı üretim vizyonlarında, kendilerini geliştirebilmek adına dünyada düzenlenen tüm fuarlara katıldıklarının da altını çizen Çınarlı, ayda yaklaşık olarak 60 bin dolara yaklaşan fuar maliyetlerini karşılamaktan memnuniyet duyduklarını dile getiriyor.
 
60’tan 20 bine, 2’den 300’e, sıfırdan dünyada ilklere
 
Ağabeyi ile küçücük bir dükkanla çıktıkları üretim yolculuğunda, bugün toplam 20 bin metrekare kapalı alana sahip 3 fabrikada, 300 kişi ile yola devam ettiklerini açıklayan Çınarlı, gelecek projelerine ilişkin de bilgi veriyor:
 
“Son 5 yıldır, dünyada dalganın köpüğünde olan fiber-lazer kesme sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Şu anda söz konusu lazer kesim rezonatörlerini dünyada tek bir firma 50 kW’a kadar başarıyla üretiyor. Biz, 5 yıllık çılgınca yapılan bir Ar-Ge çalışmasının sonucunda bir kW’lık bir fiber –lazer rezonatörü ürettik ki bu 5 mm’lik sac plakasından kesime tekabül etmektedir. Geçtiğimiz yıl Almanya’da fuarda makinemizi sergiledik. Tüm dünya da bunun üzerinde çalışıyor. Biz, Ajan Elektronik olarak bu alanda da dünyanın ilk 3 firması arasında yer almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Söz konusu ürünümüzü yavaş yavaş piyasaya sürmeye başlıyoruz. Rezonatörü bir ilk olan makineyi Türkiye’ye biz sunuyoruz. Yavaş yavaş diyoruz çünkü lazerle ilgili Ar-Ge yapmak, ışının kendi karakterinden, verdiği zarardan dolayı temkinli hareket etmemize neden oluyor. Bu da ilerleme sürecimizi yavaşlatıyor.”
 
Dünyanın ilk 3 firması arasında giren birçok makine üretimine imza atsalar da onların da birçok sanayicinin dile getirdiği nitelikli eleman sorunu, üzerinde kafa yordukları kalemler arasında yer alıyor. Çınarlı, bu konuya çözüm getirilmesi gerektiğine dair tekrar tekrar sarfettiği cümlelerin ardından şunları söylüyor:
“Son zamanlarda en büyük problemimiz 40 yıldır yapmakta olduğumuz üretimi devam ettirebilmek için gerekli teknik elemanları ve bu tip işlerle uğraşmak için hevesli gençlerin ne yazık ki olmamasıdır.”
 
Sorunlara çare olacak teşvik paketi hazırlanmalı
 
Türkiye’nin 2023 yılı için belirlediği ekonomik hedeflere ancak başarılı bir sanayi ağı ile ulaşabileceğini vurgulayan Çınarlı, bu kapsamda hükümetin sanayicilerin sorunlara çözüm getirmeyi amaçlayan teşvik paketleri hazırlaması gerektiğini söyledi. Sanayicilere yönelik hazırlanan teşvik paketleri için sanayicilerin görüşlerinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Çınarlı, bu bağlamda birçok sanayici tarafından dile getirilen Ar-Ge ve inovasyona dayalı, katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünlerinin imalatı konusunda ülkemizde kat edilmesi gereken çok uzun bir mesafenin olduğunun altını çizdi. Sanayicilerle hükümet sözcüleri arasında yapılan görüşmelerin neticesinde hazırlanan programların, işadamlarının beklentilerini karşılamaktan çok uzak kaldığına dikkat çeken Çınarlı, sanayiye dayalı ekonomisi ile ilerleyen bir Türkiye için yapılması gereken çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
 
“Ülke olarak yapabilen herkesin katma değeri yüksek ürün imal etmesini istiyoruz. Katma değeri yüksek ürün; Ar-Ge yapılmış, üzerinde kafa yorulmuş, yenilikçi, herkesin elde ettiği ürünlerden farklı, ileri teknolojili üretim ekipmanları ile daha ucuza mal edilen, kar oranı yüksek ürün demektir. Nihai ürünün hammaddesi tamamen ithal de olabilir. Bugün binlerce liralık cep telefonlarının çoğu, menşeinden uzak yerde, farklı kültürün insanlarının ellerinden çıkıyor. Ürünün getirisi ise o ürünü geliştiren markaya kalıyor.”
 
“Rokfor peyniri inovatif mi değil mi?”
 
Katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi kadar, haklı olarak üretenlerin de desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Çınarlı, sözlerini sürdürüyor:
“Teşvik için belli bir alana bağlı kalınmamalı. Öncelikle Türkiye’de örnek firmaları araştırmak gerekir. Söz konusu firma turizmde de hizmet veriyor olabilir, tarımda da denizcilikte de sanayide de… Cirosuna göre yüksek vergi ödeyen firma, katma değerli ürün üretiyor demektir. Bu firmalar tespit edilmeli ve bir destek verilecekse eğer, örneğin ‘bu firmalar 5 yıl kurumlar vergisinden muaf tutulmalıdır’. Böylece Türkiye’de katma değeri yüksek ürün imal eden bu firmalara verilecek destek, yola yeni çıkan veya çıkacak olan firmaları da motive edecektir. Sanayiciliği geliştirmek, dolayısı ile Türkiye ekonomisini ilerletebilmek için belli kıstasları kullanarak, girişimcilere Ar-Ge heyecanı, inovasyon ruhu kazandırıp, daha yoğun bilgi ve emeğe dayalı, bir o kadar da karlı işler yapmalarına ön ayak olmak gerekir diye düşünüyorum. Tekrar tekrar altını çiziyorum; dile getirdiğim hususları yalnızca sanayiye değil, tüm alanlara mal etmek gerekir. 5 yıl kurumlar vergisinden muaf olma desteğinin ardından tekrar firmaya bakılır, gerçekten onlara verilen bu teşvikin faydası olduğu görülürse bir 5 sene daha muafiyet sağlanır ya da başka destekler sunulur.”
 
Güney Fransa'nın Roquefort Kasabası’nda üretilen rokfor peynirlerinin kilosunun bile 30-30,5 Euro’dan satıldığını ve söz konusu peyniri yalnızca 500 kişilik bir kasabanın üreterek yılda 17 bin ton ihracat yaptığını açıklayan Çınarlı, “Bir peynir bile bu denli geliştirilip maliyetinin 10 katına kendini tüm dünyada kabul ettirebiliyorsa, bu inovasyon değildir de nedir? İnovasyonun ve Ar-Ge’nin ne denli önemli olduğunu önce devletimizin önde gelenlerinin tam anlamıyla sindirmesi, sonra da bu konuda elinden geleni yapması gerekir ki ülkemizi hep birlikte kazançlı günlere taşıyabilelim” diye konuştu.

Diğerleri

İAOSB Yerleşim PlanıİAOSB MedyaİAOSB Haber DergisiİAOSB Tanıtım FilmiİAOSB Dosya İndir