Sektöründe İzmir’in önde gelen birkaç firması arasında yer alan Demsaç, hurdacılıkla başladığı yolculuğunu bugün velinimeti demir-çelik ile yurtdışına açılmaya hazırlanarak sürdürüyor.
Henüz okuma-yazma öğrenmeden önce, 7 yaşından itibaren baba mesleği olan hurdacılığın içinde kendini bulan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Recep Susuzlu, tam manasıyla ‘pişerek’ bugünlere gelmenin haklı gururunu yaşıyor. 1970’li yıllarda her fırsat bulduğunda soluğu Çankaya’da 300 metrekarelik dükkanında hurdacılık mesleği ile uğraşan babasının yanında alan Susuzlu, o günleri anlatırken şu anekdotu paylaşıyor:
“Biz Zeytinlik’te oturuyorduk. Sabahtan öğlene kadar süren derslerimin ardından eve gelir, hemen üstümü değiştirir minibüse binerek Çankaya’ya babamın dükkanına giderdim. O kadar küçüktüm ki tüm minibüs şoförleri beni tanırdı, nerede ineceğimi bilmediğimden onlar babamın dükkanının önünde beni indirirlerdi.”
Yıllar yılları kovalar, Recep Susuzlu, asker dönüşü baba mesleğini 1983 yılında devralır. Amcası ile birlikte sürdürdükleri ortaklığı 1991 yılında sonlandırırlar. Susuzlu, 1991 yılında kardeşi Faruk ile birlikte Demsaç firmasını kurarak bugünlere uzanan hikayesini yazmaya başlar.
“Çankaya’daki babamızın dükkanının ardından 1. Sanayi’deki şubemize geçtik. 1. Sanayi’den sonra işlerimiz büyüme devam etti, biz de Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki küçük parsellerde yer alan üretim alanımıza geçtik. Bugün ise 3 bin metrekare kapalı alana sahip büyük parsellerdeki yerimizdeyiz. 8-10 kişi ile başladığımız işimizde bugün 45 kişiye ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İAOSB’ye geldikten sonra vizyonumuz da gelişti. Yalnızca alıp satmak yerine, demir-çeliği işleyerek daha büyük rakamlar elde etmeye başladık.”
Alın teri ile tırmandığı her basamağın hakkını veren Susuzlu, başarılarının temelini ‘haram lokma yemeden, var gücü ile çalışmaya bağlayarak ekliyor; “Ülkemize ekonomik anlamda katkı sağlamanın gururunu yaşıyoruz. 45 kişilik dünyamızda 2015 yılında 70 milyar TL’lik bir rakamı firmamızda döndürdük. Bu yıl ülkemiz ne yazık ki ekonomiye olumsuz yansımaları olması muhtemel birçok konuda önemli sınavlardan geçti. Şu dönemde tamamını içine çalıştığımız halde yüzde 10 büyüme ile ilerliyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen hanemizde artı işaretini yakalamayı ekibimizle birlikte özveri ile çalışmaya borçluyuz. Bize bulaşan bizden kurtulamaz. Öylesine bir hoşgörü dünyası ile bir aradayız ki çalışma arkadaşlarımızın hepsi canla-başla bir adım ilerlemek için elinden geleni yapıyor. Tüm bunların yanı sıra ortağım, kardeşim Faruk’un da bana ve aldığımız kararlara olan güveni ve desteği bizi biz yapıyor. Çok para da batırdık ama hiç önemli değil. İzmir’de Demsaç gibi pırıl pırıl bir isim oluşturduk. Bizim reklamımızı müşterilerimiz yapıyor. Bundan daha büyük bir mutluluk olur mu?”
Kısa vadeli planlarına da değinen Susuzlu, çeşitli makinelerle demir-çeliği farklı formatlarda işleyerek piyasaya girmeye de hazırlanıyor. Bunun yanı sıra yurtdışında da çeşitli şubeler açmaya hazırlanan Susuzlu, hikayesini aktarmayı sürdürüyor:
“Demir ve çeliğin girmediği bir sektör yok diyebiliriz. Bu nedenle bazı sektörlerde dönem dönem sorunlar yaşansa, daralmalar meydana gelse de geride kalan sektörler bizden ürün almaya devam ettiği için hiçbir dönemde ve zamanda ekonomik bir sıkıntı yaşamıyor, aksine ilerlememizi sürdürüyoruz. Bizler, kardeşimle birlikte babamızdan aldığımız bayrağı bir adım ileriye taşımak için 7 yaşından bu yana mücadele veriyoruz. İstiyoruz ki çocuklarımız da ekmeğin nasıl kazanıldığını öğrensinler, onlar da bizlerden devralacakları bayrağı daha ileriye taşıyabilsinler. Bu nedenle iki kızım, oğlum ve yeğenlerimle birlikte çalışıyoruz.”
Hurdacı dükkanı ile başladığı hikayesini bugün İzmir merkezli bir marka haline getiren Susuzlu, ezilmeden büyümenin olmayacağını vurgulayarak sözlerine son veriyor: “Azimle, severek ve özveri ile çalışırsanız başarı kaçınılmazdır.”