İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi
Adres: M. Kemal Atatürk Bulvarı No : 42 35620 Çiğli / İZMİR

Telefon::(232) 376 71 76
Faks::(232) 376 71 00

Harita

Kurumsal Koruma Planı İAOSB’de Detaylandırıldı

İAOSB Seminerleri kapsamında düzenlenen “Kurumsal Koruma Programı” konulu toplantıda Ticaret, İş ve Şirketler Hukuku Uzmanı Avukat Zeki Demir, Bölge katılımcıları ve çalışanları ile değerli bilgiler paylaştı.
Demir, yönetim kurulu üyeleri ile şirket yöneticilerinin cezai sorumlulukları ve bu konudaki düzenlemeler, şirket işleyişinin, insan kaynakları ve personel departmanlarının yapılanması, personel ve işveren ilişkilerinin iş hukuku açsından düzenlenmesi konularında detaylı bilgiler aktardı.  
 
Kurumsal Koruma Programı’nın, şirketlerdeki tüm çalışanları kurum çatısı altında karşılaşabilecekleri sorunlara karşı koruyan bir mükemmeliyet programı olduğunu söyleyen Demir, asıl hedefin sorun meydana gelmeden önce alınacak önlemlerden oluştuğunu bildirdi.
 
Programın; iş kazaları, vergi suçları, dış ticaret işlemleri, ticaret kanunundan kaynaklanan suç ve cezalarda şirketleri ve çalışanlarının sorumluluklarını ve tazminatlarını düzenleyerek, kurumda tam bir koruma gerçekleştirdiğini vurgulayan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Program, kalite yönetimi dahil, insan kaynakları tarafından gerçekleştirilen tüm süreç iyileştirme çalışmalarında yetki sorumluluk dengelerini kuruyor. Program, şirketleri, çalışanlarını hatta çalışanların yakınlarını, şirketin marka değerini, iş barışını korurken, şirkete aidiyet hissiyatını artırıyor, şirketin çalışanlarına ve topluma karşı bir sosyal sorumluluk projesi olarak kendini gerçekleştiriyor.
 
Ceza sorumluluğu hallerine değinecek olursak, bunların başında iş kazalarından kaynaklanan ceza sorumluluğu geliyor. Bir iş kazası meydana gediğinde sorumlunun doğrudan bulunması pek kolay olmuyor. İşte ustanız makinede gerekli tedbirleri almadı diye yönetim kurulu başkanınız sorumlu olarak kabul edilebiliyor. Aşçı dikkatsizlikle çalışanları zehirliyor ama yine sorumluluğu yönetim kurulu üyelerinin, üst düzey yöneticilerin üzerinde oluyor veya temizlik görevlisi merdivenleri ıslak bıraktı diye birisi kayıyor, yaralanıyor sorumlu yine üst düzey yöneticiler olabiliyor. İş kazası kavramı kanunda çok geniş olduğu için iki mevzuatta düzenlenerek, hem 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda hem de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda ele alınıyor. Bu kanunlarda, ‘iş yerinde meydana gelen bütün kazalar, yaralamalar ve ölümler iş kazasıdır’ deniliyor. Kaza iş yeri dışında bile meydana gelse, işle ilgili olduğu için iş kazası olarak geçiyor. Bir çalışanınız mesai saatlerinde içerisinde veya yemek arasında dışarı çıktı trafik kazası geçirdi. Bu da bir iş kazasıdır. Servislerde meydana gelen kazalar, sizin görevlendirdiğiniz veya tahsis ettiğiniz araçlarda meydana gelen kazalar da iş kazasıdır. İş kazası meydana geldiğinde eğer ölüm gerçekleşmişse Ceza Kanunu Madde 85’te belirtildiği gibi taksirle öldürme maddesinden yargılanılıyor. İşte bir kişi ölmüşse 2 yıldan 6 yıla kadar, birden fazla kişi hayatını kaybetmişse 2 yıldan 15 yıla kadar ceza yargılamasıyla kişi yargılanıyor. Yaralama olmuşsa 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Son 2 yılda özellikle Yargıtay bazı iş kazalarını olası kast maddesine sokmaya başladı. İki işçi tartışıyor birisi yaralanıyor, iş kazası olarak kabul ediyor. Yemeğini bir lokantada yediği sırada meydana gelen kazarlın tümü iş kazası olarak kabul ediyor. Bindiği uçağın düşmesi sonucu meydana gelen ölümü iş kazası olarak kabul ediyor. Bir diğer ceza sorumluluğu hali vergi suçlarından kaynaklanan ceza sorumluluğu, muhasebecinin gözünden kaçan bir ayrıntı yönetim kurulu üyelerini veya genel müdürü kanundan kaçan biri haline getirebiliyor. Özellikle en fazla karşılaşılan vergi suçu sahte veya yanıltıcı faturanın bir işletmeye girmesi hali oluyor. Bunun bir kesin çözümü yok. Bütün işletmelere sahte veya yanıltıcı fatura girmesi muhtemel. Bu durumda eğer belge düzenlenmişse 6 aydan 3 yıla kadar, belge alan ve verene de 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Nitekim şimdiye kadar binlerce yönetim kurulu üyesi bilgileri dışında alınmış bir sahte veya yanıltıcı faturadan dolayı ceza mahkemelerinde yargılandılar. Bir kısmı da hapse mahkum oldular. Bir diğer ceza sorumluluğu hali, şirket yönetiminden kaynaklanan ceza sorumluluğu halidir. Yeni ticaret kanunu ticaretle ilgili bütün suçları ve cezaları toparladı, 562. maddede formüle etti.
 
Kanunda düzenlenen suçlardan ötürü sorumlular, yönetim kurulu başkanı ve üyeleri, ortaklar, anonim şirketlerde ve limited şirketlerde de şirket müdürleri olarak geçiyor. Ticaret Kanunu’nda, ‘dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan, günlük müşavirleri ile ilişkilerde hayati bir hata hayali bir ihracatçı doğuruyor’ diyor. Bu çok doğru… Sizin kendi mallarınızın orada olmasına rağmen, dış ticaret işlemlerinizde ithalat-ihracat işlerinizde aslında gümrük sahasına bile girme yetkiniz yok. Siz gümrük müşavirine bir vekaletname veriyorsunuz o gümrük müşaviri vekaletname ile kendi personeli ile sizin adınıza tüm işlemleri gerçekleştiriyor. Belgelerde yapılan yanlışlarda menfaat sahibi şirket olarak gözüktüğü için sorumlu, şirketin yönetim kurulu üyeleri kabul edilebiliyor. Dolayısıyla sizin günlük müşavirine verdiğiniz vekaletname çok önemli, çünkü sizin ceza sorumluluğunuzu, tazminat sorumluluğunuzu kaldırma kabiliyeti taşıyor.”
 
Tüm bu yükümlülüklerin ardından Kurumsal Koruma Programı’nın avantajları hakkında bilgi veren Demir, programın 3 aşamada ilerlediğini söyledi. Bunları analiz süreci, iyileştirme süreci ve marka ile şirketin dostluğunu gerçekleştirmek olarak açıklayan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Analiz süreci, şirketin tüm belgelerinin incelenerek bir check-up raporunun hazırlanmasıdır. Bu raporda şirketin önce fotoğrafı çekilerek mevcut durumu yansıtılıyor. Bütün handikapları ile beraber ortaya bir rapor konuyor. Bunun ardından iyileştirme süreci başlıyor. Burada yetki 4 aşamada gerçekleşiyor. Yetki sorumluluk dengesi kurularak, yönetim organizasyonu ve yönetici sorumlulukları mevzuata uygun halde düzenleniyor. İkinci aşamada ceza sorumluluğu şirketin üzerinden kaldırılıyor. Üçüncü basamakta tazminat sorumluluğu şirketin üzerinden kaldırılıyor ve koruma kapasitesi yüksek sigorta poliçeleri düzenleniyor. Dördüncüsünde de insan kaynakları departmanı yapılanma programı uygulanıyor. Burada asıl amaç, yetki kimde ise sorumluluğun da o kişide olması prensibini hukuki anlamda bağlayıcı hale getirmektir. Bu şekilde her bir birim yetkilisinin sorumluluk bilinci de yükseltilmiş oluyor.
 
Programın son ayağı olan üçüncü aşamada da marka ile şirketin dostluğu gerçekleştiriliyor. Bir kriz meydana geldiğinde o krizden şirketin en az hasarla atlatılması yönünde çalışmalar yürütülüyor. Kurumsal Koruma Programı tamamlandıktan sonra o şirketin hukukçusuna teslim ediliyor. Risk meydana geldiğinde kurumu, şirketi koruyacak şekilde elinin altında bulundurulması sağlanıyor.”

Diğerleri

İAOSB Yerleşim PlanıİAOSB MedyaİAOSB Haber DergisiİAOSB Tanıtım FilmiİAOSB Dosya İndir