Bir zamanlar şirin bir kentte orta çaplı bir firma varmış. Bu firmanın yöneticileri, hammadde ihtiyaçlarının karşılaması için yavru bir firma kurmaya karar vermişler. Firmaya 7-8 yaşında adımını atan delikanlı, firmayı bugün grubun gözdesi haline getirmiş. İşte biz de dünün delikanlısı, bugünün başarılı sanayicisi Melih Dirin ile Dirinler Döküm’ün başarı hikayesi için bir araya geldik.
Melih Dirin’e sorarsanız başarının altında iyi bir ekip ruhu yaratıp çok çalışmak yatıyor, bize kalırsa röportajın ardından takım elbisesini çıkartıp tulumuyla dökümhanenin yolunu tutan yönetici zihniyeti başarının altın anahtarını oluşturuyor…
Hikayemiz; Çamdibi’nde 800 metrekarelik bir dükkanla hayat bulur. Sanayinin duayenleri denildiğinde ilk akla gelen isimler arasında yer alan Cemal Dirin, 1960’lı yıllarda bu dükkanda tornacılığa başlar. Araç kamyon tamiratları da ilgilenen Dirin, ilerleyen yıllarda marangoz ve torna makinelerinin üretimi için kolları sıvar. Yokluk yıllarında beyaz eşya imalatı yapan firmalara yönelik makineler üreten Dirin, kaliteli ürünleri ile rakiplerinin önüne geçerek çok başarılı olur ve zamanla makine ihraç eden bir firma haline gelir.
Yıllar yılları kovalar, kabına sığmayan Dirinler Makine, dışarıdan tedarik ettiği dökümler eski kalitesini yitirince kendi dökümünü yapmaya karar verir.
1974 yılında ilk metal alınır, çok küçük çaplı bir dökümhane kurulur. Dökümhane ne kadar basit donanımlı olursa olsun, döküm işini gerçekleştiren ustalar bir o kadar deneyimlidir. Bu alanda İzmir’in en usta kadrosu ile yola çıkan Cemal Dirin, zaman içerisinde istediği kalitenin de üstüne çıkan bir üretim ağının temelini atmanın mutluluğunu yaşar. İşte bu noktada hikayemizin kahramanlarından Melih Dirin devreye girer.
Ağabeyleri gibi Mithatpaşa Lisesi’nden mezun olan Dirin, zanaatkarlar mektebinden mezun olmanın hakkını verir. 7-8 yaşlarındayken ilk adımını attığı Dirinler Dökümhanesi’nin askerden döndükten sonra başına geçer. Gelin o yılları Dirin’den dinleyelim:
“Ağabeylerim de ben de makineciyiz aslında. 1980’li yıllarda askerden döndükten sonra, babama tüm kardeşlerin aynı çatı altında tek bir yere odaklanarak üretim yapmasının doğru olmayacağını düşünerek, dökümhaneye geçmek istediğimi söyledim. Hep birlikte toplantı yaptık ve bu fikrin mantıklı olduğuna kanaat getirdik. Dolayısıyla 1982 yılının Haziran ayında Dirinler Döküm’ün başına geçtim. Bundan tam 34 yıl önce, firmanın başına geçtiğimde bir söz verdim aileme, ‘Dirinler Döküm’ü büyüterek alanında öncü bir firma haline getireceğime’ dair.
Yine babamın ilk dükkanı gibi 800 metrekarelik bir dükkanda 15 kişi ile döküm yapmaya başladık. Bugün 40 bin metrekare kapalı alanda 280 kişilik ekibimizle üretimimizi sürdürüyoruz.
Melih Dirin başarılı olur; çünkü sektörüne yönelik tüm yenilikleri yakından takip eder, tüm fuarlara katılır, dünyada yapılan yenilikleri ve çalışmaları izler; her teknolojiye ayak uydurur ve tüm gelişmeleri firmasına taşır.
Devranı döndüren başarı
Gün olur, devran döner; Dirinler Döküm işleri büyütmeye başlar. Dirinler Makine’ye döküm yapmak için kurulan firma, belli ölçülerin ve ağırlığın üstünde olmayan dökümleri üretmez hale gelir. Daha küçük çaplı dökümleri diğer dökümhanelere yönlendirmeye başlayan Dirinler Döküm, engellenemez bir hızla ilerlemeye başlar.
“Dökümhanemizi okul gibi kullandım diyebilirim. Dökümleri yaptım-bozdum, son teknolojileri araştırdım, döküm fuarlarına katıldım. Dünyadaki teknolojileri buraya getirmeye çalıştım, özel makineler yaptım. Yılda 600 ton döken eski dökümhanemiz 5-6 sene içerisinde ayda 900 ton döküm dökmeye başladı. Üretimi katlayarak hızlandırdık. 1990’lı yıllarda Dirinler Döküm’ü İAOSB’deki yerine taşıdık.
1990 yılında teknolojik ocaklarla ilk metali üretime almaya başladık. 1998 yılına kadar sadece Dirinler Makine benim müşterimdi. 1999 yılında Türkiye’de bir vana imalatçısı, müşterim olmaya başladı. Ayda ona 80 ton döküm dökmeye başladık. Bu firmaya döktüğümüz en küçük parça 1 tondu. Dirinler Döküm’ün tarihinde ilk defa 1 ton yekpare iş döküldü. Gittikçe dökümün müşterileri artmaya başladı. Yurtdışına açıldık. Yurtdışından ilk işimizi Avusturya’dan aldık. Ardından İngiltere ve Almanya geldi. Bu başarımızı gören babamız Cemal Dirin’in gözleri parlıyordu. Ben de kendisine verdiğim söz için mahcubiyet yerine gurur duygusunu hissetmenin mutluluğunu yaşıyordum.
İlerleyen dönemde Almanya’dan büyük parça işleri gelmeye başladı. 1990’larda 1 ton döktük diye sevinirken 2000 yılında 4 tonluk yekpare parça döker hale geldik. 2002 yılında Siemens firmasıyla anlaşmalar yaptık ve rüzgar gülünün parçalarını dökmeye başladık. Almanya’dan ihraç ettiğimiz teknolojik makinelerle yatırımlara başladık. Daha büyük makineler, ocaklar, kalıplama tezgahları aldık. Artık 1 tonun altındaki parçaları dökemez olduk. ‘Artık 1 tonun altındaki parçaları dökmeyeceğiz’ diye karar aldık. Dedik demesine ya, bu karar Dirinler Makine’nin de işini yapamayacağımız anlamına geliyordu.
Sahip olduğumuz teknoloji, döküm sektöründeki kariyerimizi de rollerimizi de değiştirdi…
Dünya devlerine üretim
Siemens, Bosch, Man gibi dünya devlerini bünyemize çektik. 2008 yılında Almanya’nın en büyük makine imalatçılarından birine 23 metre uzunluğunda 25 tonluk parça döktük. Bu İzmir’in de Dirinler’in de rekoru oldu. Bugün, her türlü üretimde hassasiyetleri ile tanınan Almanya’da aranan döküm firması haline geldik. Üretimimizin yüzde 90’ını Almanya’ya ihraç ediyoruz, yüzde 10’unu da iç piyasada Tofaş, Ford, Renault gibi otomotiv sanayinin devlerine satıyoruz.
Krizlerle yaşamaya alışan ülkemizde birçok fabrika kepenk kapatmak zorunda kalırken Dirinler Döküm her kriz sürecinde yerden bir avuç kum alarak ayağa kalkar. Üretime başladığı ilk yıldan günümüze hep ilerleme kaydeden firmada başarı ‘patron’ ile birlikte çalışmaktan geçse gerek ki 35 yıldır sapasağlam ayakta kalan Dirinler Döküm ‘en fazla ihracat yapan firmalar’ listesine her sene adını yazdırır.
Alman üretimi ile Almanya’ya ihracat
İmalatının neredeyse tamamını ihraç ettiği Almanya’nın üretim mantığını fabrikalarına yansıtan Dirin, bir Alman misafirinin fabrikasını ziyaret ettiğinde yabancılık çekmediğini vurguluyor ve ekliyor: “Toplantıdan tutun da üretim prosesine kadar Alman sistemini oturttuğumuz fabrikamızda rüzgar enerji santralleri, otomotiv sanayi ve gemi imalatı alanlarında ‘kaliteli’ ürünlere imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Dirinler ailesi olarak hep en iyiyi ve en kaliteliyi üretmeye odaklıyız. Grubumuz içerisinde tüm kuruluşlarımız da bu vizyon ile ilerlemesini sürdürüyor.”
Dirin, son olarak 35 tonluk tekparçalık döküm hedefini açıklayarak bizleri uğurluyor. Dipnotu paylaşmadan da geçmeyelim, görüşmemizin ardından tulumlarını giyinen Dirin, ustabaşları ile birlikte dökümhanenin yolunu tutuyor. Belli ki başarının sırrı da buradan geliyor…