İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret eden İzmir Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, Bölge Müdürlüğü Atatürk Toplantı Salonu’nda Bölge sanayicileri ile bir araya geldi. Belediye Başkanı seçilirse hayata geçirmeyi planladığı projeler hakkında bilgi veren Soyer, sanayicilerin taleplerini dinledi.
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, sağlık, ticaret, turizm derken geçmiş dönemlerde bir kenara bırakılmış olan sanayinin, ekonomisini geliştirmek isteyen bir ülkenin önceliği olması gerektiğine dikkat çekerek, İAOSB’nin alt ve üst yapılarından yararlanarak ‘üretici’ sayısını arttırmayı istediklerini söyledi. Bu bağlamda İAOSB’nin genişleme alanı kalmadığını hatırlatan Uğurtaş, “Bu nedenle sanayicilerimiz başka yerlere gitmek zorunda kalıyorlar. Belediyenin kamulaştırma ve Hazine arazilerini birleştirme yetkisi olduğundan Bölgemizin geniş bir alana taşınmasını, bu doğrultuda da sizlerle birlikte bir çalışma yapmayı istiyoruz” dedi.
Ulaşım, su, çevre
Çevreyolu ve körfez geçişlerinin de düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Uğurtaş, daha fazla destek beklediklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Teknoloji o kadar gelişti ki; sit alanlarına, kuş cennetine zarar vermeden Balatçık tarafından projeyi düzenleme şansımız var. İzmir’in çevresini korumak bizlerin birinci görevi ve İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi bu bilinç içerisinde tüm çalışmalarını yürütüyor. Örgütler ile birlikte hepimizin bir araya gelip, trafik sorununu çözmek adına çevreyolunun genişletilmesi konusunda hükümetten yatırım desteği istememiz gerekir.”
Tramvay hattının bölgeye kadar uzanması projesinin Ankara’dan onay gelmediğine de değinen Uğurtaş, ulaşımın hem bölgeye zarar vermeyecek hem de daha yararlı olacak bir şekilde düzenlenmesini, Güney ve Kuzey’deki tramvay hatlarının ise birleştirilmesinin İzmir için gerekli olduğunu düşündüklerini belirtti. Son olarak belediyeden alınan su fiyatlarına da değinen Uğurtaş, su ile ilgili ödenen ücretlerin bu sektörde iş yapanların iş yapma kabiliyetlerini düşürdüğünün ve bu durumun da istihdam sıkıntılarına yol açtığının altını çizerek bu duruma objektif olarak bakılması gerektiğini vurguladı.
İAOSB örnek alınmalı
Tunç Soyer ise, 600 fabrika ve 40 bin çalışanı ile İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin İzmir’in kalesi olduğuna dikkat çekerek, üretim ve ekonominin lokomotiflerinden olan İAOSB’nin, Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi ile de Türkiye’de örnek alınması gereken bir liseye imza attığını söyledi.
İzmir’in genel olarak tarım ve turizm kenti olarak tanındığını ancak sanayi ve istihdamın ekonomik refah demek olduğunun altını çizen Soyer, “Ben bu yola çıkarken iki temel hedef koymuştum önüme, biricisi kentin yarattığı refahın adil paylaşılması ve adil kalması, ikincisi ise refahın büyütülmesi… Biz ne kadar çok gücümüzü birleştirirsek yaşacağımız o tahribat, karşısında o kadar azalacak. O nedenle körfez geçişine karşı çıkanları veya mutlaka yapılsın diyenleri İzmir menfaatleri etrafında buluşturmayı başarmamız gerekiyor” dedi.
Yerel yönetimin başına geçmesi durumunda hayata geçirmeyi planladığı projelere de değinen Soyer, şöyle konuştu:
“İzmir’deki tek dolu sanayi bölgesi sizin Bölgeniz. Eğer bir yatırımcı yatırım yapmak istiyorsa, bizim asli görevimiz de onun önünü açmak, o yatırımı mümkün kılmaktır. Bu, sadece istihdam ile değil, yaratacağı katma değerli ürünlerle de kentin refahına katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde çevreyoluyla ilgili iyi şeyleri yine sizinle beraber yapacağız. Dolayısıyla eğer Çiğli için metro projesi varsa ki, bu planının bütçesi zaten hazır, böyle bir projenin uygulanması ile ilgili sizi dinleyeceğiz. Arsa eksiklerini birlikte revize edeceğiz. Sizin için iyi bir şey yapmayacağız sizinle birlikte iyi bir şey yapacağız. Körfez geçişi ile ilgili vapur dolduğu anda kalkan bir mekanizmayı hemen 1 Nisan’dan itibaren hayata geçireceğiz.
Evet, Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanıyoruz, bunun bilincindeyim ve bununla ilgili bir değerlendirme mutlaka yapacağız. Özellikle üretimde suyun değerinin kolaylaştırıcı olması gerektiğine inanıyorum.”
Tarihi, doğası, insanı ve kültürü ile İzmir’in dünyanın önde gelen kentlerinden biri olduğunun altını çizen Soyer, İzmir’i ileriye taşımanın yolunun başarılı tanıtımdan geçtiğini söyledi. Tunç Soyer,
“Hedefim İzmir’i Avrupa’nın kültür başkenti haline getirmek ve bunu tüm dünyaya duyurmak. Kısacası İzmir’in refahını büyütmeye çalışırken diğer yandan da pazarlama imkanlarını büyütmemiş lazım. Pazarlamaya yaparken de İzmir deniz navigasyon kanalını açacağız” diye konuştu.