İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi
Adres: M. Kemal Atatürk Bulvarı No : 42 35620 Çiğli / İZMİR

Telefon::(232) 376 71 76
Faks::(232) 376 71 00

Harita

Ahmet Güneştekin’den “Gavur Mahallesi”

Ahmet Güneştekin’den “Gavur Mahallesi”
 
Sorar öğretmeni bavula; “Bavul bavul senin hayalin ne renk”?
 
 “Kırmızı” der bavul…
 
Sıradaki gelir; öğretmen yine sorar; “Bavul bavul senin hayalin ne renk”?
 
“Mor öğretmenim” der ve yerini bir başka bavula verir.
 
“Siyahhh”, “sarııı”, “lacivert”, “yeşill”, “pembe” diye devam eder ve hayalleri gerçekleşen her bavul gider bir ele tutunur. İşte yolculuklar başlamıştır… Ve her yolculuk o sır dolu bavul ile hafızalarda derin izler bırakır.  Sanatçı Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır’daki Hafıza Odası sergisinin ardından herhangi bir nesnenin duygulara hakim olduğu, imgeler ve gerçeklerle yüzleşilen en kapsamlı mübadele temalı “Gavur Mahallesi” Sergisi’ndeyiz bu sayımızda. Sergilenen her bir eşya ile geçmişte yaşanan birçok duyguyu benliğinizde hissettiğiniz bu sergiye, Türkiye tarihinin en önemli mübadele coğrafyalarından biri olan İzmir’in ev sahipliği yapması yüzleştiğimiz ilk konu oluyor.
 
Hazırlıkları 2 yıl süren serginin açılışında konuşan Güneştekin, “Sanatını götürdüğüm her yer benim mahallem, benim ailemdir. Gavur Mahallesi’nin İzmir’e gelme öyküsü tam 2 yıl önce şekillendi. Buraya sıradan bir sergi gelmeyecekti. Çünkü bu coğrafya ülke tarihinin en önemli coğrafyalarından birisiydi. Çünkü bu coğrafya mübadele coğrafyası. Ben bir sanatçı ve zamanın tanığıyım ve her tanıklığı da sanatla bırakma gibi bir görevim var. Yaşadıklarım hayatımda önemli izler bıraktı. Ben de bu izleri sanatıma aktardım. Hiçbir zaman taraf olmadım, bağımsız olmayı tercih ettim. Her coğrafya benim için farklı şey ifade ediyor ve hafıza odasında birikiyor. Hafıza odasını en çok dolduran ve iz bırakan da İzmir oldu. İzmir, bir mübadele şehri. Bu yerinden, yurdundan edilme meselesi sadece burada kalmıyor. Eğer ormanları yakıyorsanız o da zorunlu bir göçtür. Oradaki canlılar hayvanlar da göçüyor. Sadece insanın yaşadığı bir göç değildir. Esas olan, ardımızda bıraktıklarımızdır. Bu sergi çok zor hazırlanmış bir sergi. Ben sizlere eserlerimi anlatacağım ama eserleri kendiniz hissedin, o sesleri duyun, birlikte o insanların yerlerinden yurtlarından koparılmalarını, köklerinden koparılmalarını duyun. Kökler toprağın içinde kalır gövde gider. O insanların kökleri hala burada duruyor. Umarım bu trajedileri hiçbir insanlık coğrafyası yaşamaz” şeklinde konuştu.
 
Göçle yerinden edilmenin duygusu…
 
Zamanın tanıklık ettiklerini, gelecek nesillere sanat yolculuğu ile aktaran bu serginin ilk girişinde taşlar arasında sıkışıp kalmış bavullar sizi karşılıyor, biraz ilerisinde bir odada tepeleme yığılmış siyah, tozlanmış lastik ayakkabıları görüyorsunuz. İsmi, Hafıza Tepesi… Ahmet Güneştekin’in bu oda için bıraktığı not ise şöyle; “Hafıza Tepesi özellikle konuşulmalı, yalnızca daha yakından izlemeyi (konik tepeciğin etrafında tam bir daire çizmeyi) talep etmiyor, aynı zamanda dokunmakla geri çekilmek arasında bir yerde tutuyor izleyiciyi”. O tepede gerçekten bırakın tam bir tur atmayı, hafızanız sizi o kadar derinlere götürüyor ki gerçekten içinde bulunduğunuz yüzleşmeden bir an evvel kurtulmak istiyorsunuz.
 
Bir diğer çok etkileyici açı ise, sanırım giriş cümlemi destekleyen görüntü: Bir tekne üzerine 1920’lerden 1960’lara kadar sayısını bilmediğimiz bir sürü valizin üst üste konulması ile ortaya çıkan o muazzam manzara... Hayatınızla beraber bir sürü olaya şahitlik etmiş, elinizi tutup yola koyulan rengarenk ama hüzün dolu bavullar… Yakınına gittiğinizde “Aaaa, buraya kedi girmiş diyorsunuz” ancak bir bakıyorsunuz ki bavulun birinden kedi miyavlaması geliyor. Burada sadece insan göçü değil, hayvan göçüne de vurgu yapmak isteyen sanatçının bir ses efekti koyması bile hafızalarda bambaşka duygulara götürüyor insanı. Hemen solunda sanatçının metal formlarla tamamladığı; üzerinde anten, koltuk, televizyon, tüp gibi renkli bir ev hayatı olan insanların göçle beraber gri hal aldığı bir heykel asılı duvarda. Buradaki yapıt zorla yerinden edilen, küçük düşürülen ve renkli dünyasını kasvetli bir griye bırakmış insanlar için yapılmış.
 
Serginin geri kalan kısımlarında kurukafa üstünde balık figürleri olan yine hafızayı nitelendiren porselen yapıtlara, Çemberlitaş Tepesi, Şahmeran’a Veda, Troya’da Son Mevsim, Dionysos Bahçesi gibi karışık teknikli tablolara da yer veriliyor. Sergide ayrıca sanatçının Kadın Hikayeleri, Anka’nın Külleri ve Mavi Hafıza isimli patchwork tablo çalışmalarını da görebilirsiniz.
 
Ahmet Güneştekin'in “Gâvur Mahallesi” Sergisi 5 Mart 2023'e kadar Kültürpark Atlas Pavyonu’nda ücretsiz olarak ziyaretçilerine açık.

 

Diğerleri

İAOSB Yerleşim PlanıİAOSB MedyaİAOSB Haber DergisiİAOSB Tanıtım FilmiİAOSB Dosya İndir