Bir okul ki; içinde şekil alanlar bugün ülke ekonomisine, ülke sanayine şekil veren insanlar haline gelmiş… Bir okul ki, ülkesi için tıpkı Mustafa Kemal gibi çabalamış; Kurtuluş Savaşı yıllarında yurdun dört bir köşesindeki okullara masa, sandalye, sıra üreten öğrencilerini, bugün ülkemizin ihracat mallarını üreten sanayicilerine dönüştürmüş… Bir okul ki, ‘milli bütünlük’ anlayışıyla öylesine başarılı işlere imza atmış ki Ulu Önder Atatürk, bu eğitim yuvası için altın lira bastırmış, üzerinde en hakiki fotoğrafıyla... Bir okul ki; ustalık, emek, başarı, özveri ve paylaşım; öğretmenlerin bilgileri ile yoğrulmuş, her bir öğrencinin benliğine işletilmiş. Bir okul ki yanmış, kül olmuş da mezun ettiği öğrencileri sayesinde küllerinden tekrar doğmuş…
Kapısından içeriye giren öğrencinin aklını, ruhunu, bedenini nakış gibi işleyen, mezunlarının da aynı zanaatı ülke ekonomisine uyguladığı Mithatpaşa Lisesi’nin konuğuyuz bu ay…
Okul Müdürü Ercüment Selim, okulun centilmen havasını destekler nitelikle bizi kapıda karşılayarak görüşme sonunda aracımıza kadar eşlik ediyor. Bu süreç zarfında Selim’den duyduklarımız bizi hem gururlandırıyor hem şaşırtıyor hem de hüzünlendiriyor…
Ulu Önder altın para hediye eder
Mithatpaşa Lisesi’nin tarihi, Cumhuriyet öncesine, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. 1868 yılında “kimsesiz çocuklara yuva olsun” diye inşa edilen okul 146 yıllık birikimi ile bugün sanayiden zanaata, akademiden ticarete birbirinden farklı alanların duayenlerini yetiştirmenin haklı gururunu yaşıyor.1881 yılında bugünkü anlamda meslek lisesi eğitimini vermeye başlıyor. Bugün 120’nin üzerinde öğretmeni ve açık meslek lisesi öğrencileri ile toplam 1750’ye yakın öğrencisi ile elektrik-elektronik teknolojileri, makine teknolojileri, bilişim teknolojileri, metal teknolojisi ve Mobilya dekorasyon teknolojisi adı altında, 5 farklı alanda eğitim-öğretim veren okul, ‘yeni zanaatkarlar, sanayiciler, akademisyenler yolda, içiniz rahat olsun’ mesajını veriyor.
Okul Müdürü Ercüment Selim, attığınız her adımda 146 yıllık tarihin izlerini gözlemlediğiniz Mithatpaşa Lisesi’nin vefakar bir kurum olduğunu aktararak, okulun ‘milli birlik ve beraberlik’ mesajını vermekte üstlendiği rolü öğrenmemize yardımcı oluyor:
“Kurtuluş Savaşı’nın ardından ülkede yokluk ve kıtlık hakim. Ne bir masa, ne bir sıra, ne bir sandalye… Okullar harabe, içi boş… İşte böyle bir dönemde Mithatpaşa Lisesi öğrencileri, ürettikleri masa, sandalye ve sıraları yurdun dört bir yanına göndermeye başlıyor. Ülkemizin okulları Mithatpaşa Lisesi öğrencilerinin el emeği üzerinde oturuyor, yazı yazıyor, ders çalışıyor… Bu vefakarlığı ile göz dolduran okulumuzu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ziyaret ederek, Mithatpaşa Lisesi için bastırdığı altın parayı dönemin okul müdürüne teslim ediyor ve hatıra defterine şu notu yazıyor; ‘Müessese için yeni bir yükselme devrinin açılması dileğiyle, tebrik ederim… M. Kemal Atatürk.
21.01.1934’.”