İAOSB Seminerleri kapsamında düzenlenen ‘Neden İnsan Kaynakları Yönetimi’ konulu toplantı, PERYÖN Ege Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Komitesi Başkanı Yıldırım Kuruoğulları’nın katılımıyla gerçekleştirildi.
İnsan Kaynaklarının yapı taşları, kurum kültürü, işe alım süreci, insan kaynakları uzmanlarının davranış yöntemleri konusunda detaylı bilgiler veren Kuruoğulları, Bölge katılımcıları ve çalışanları tarafından ilgiyle takip edildi.
Bir organizasyonun temel bileşenleri için stratejisinin, kurumsal kültür yapısının, teknoloji-organizasyon ve insan kaynakları mimarisinin olması gerektiğini vurgulayan Kuruoğulları,“Bir işletmeyi insan, sermaye ve yatırım oluşturur. Bunların arasında en önemlisi insan kaynağıdır. İnsan kaynağı, iş yapış biçimi ve kurum kültürü, bir başka şirket tarafından kopya edilemeyecek 3 şeydir” dedi.
Kurum kültürü ‘özeldir’
Kurum kültürünü ‘içinde bulunulan firmanın genel yapısı’ olarak açıklayan Kuruoğulları, kurum kültüründe performans yönetimi, ödüllendirme şekli, organizasyon şeması gibi faktörlerin belirleyici rol üstlendiğini söyledi.
İnsan Kaynakları yöneticisinin sorumluluklarına da değinen Kuruoğulları, “İK Yöneticilerinin idari uzman olması gerekir. Uygulanabilen basit talimatlarınız, basit formlarımız olsun. Bir işletmenin içerisinde bir talimat yazılacaksa tüm yönetim kadrosuyla birlikte hazırlanmalıdır ki ileride karışıklık yaşanması engellenmiş olsun” diye konuştu.
İşe alım sürecinde; kişilik, karakter, güdü, tutum ve ekip uyumunun çok önemli olduğuna vurgu yapan Kuruoğulları, söz konusu her bir özelliğin hepsinin aynı kişide bir araya gelmesinin de güç olduğunu söyledi. Kurumlar için söz konusu vasıflardan hangisi ‘olmazsa olmaz’ ise o özellik dikkate alınarak işe alım sürecinin yapılması gerektiğine dikkat çeken Kuruoğulları, İnsan kaynakları uzmanlarında olması gereken tutum ve davranışları şöyle sıraladı:
“İşe alacağınız personeli, acıma hissi beslediğiniz kişiden seçemezsiniz. Siyasi ve dini düşünemez, ırkçılık yapamazsınız. Tıpkı evlenip çocuk sahibi olmaya karar veren çiftlerin kaygıları ile hareket etmeliyiz. Anlaşabiliyor muyuz, kazancı yetecek mi, istediği şeyleri verebilecek miyim gibi soruları sormalıyız kendimize.”