İlki İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş’ın katılımıyla düzenlenen Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Kariyer Günleri etkinliğinin ikincisi, Norm Grup Onursal Başkanı Nedim Uysal’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Atatürk Toplantı Salonu’nda düzenlenen etkinlikte, ismini verdiği okulun öğrencilerine seslenen Nedim Uysal, ‘yılmadan çalışın, asıl mesleğinizde ilerleyin, sürekli karar değiştirmeyin’ tavsiyesinde bulundu.
Konuşmasına ‘gençliğin’ iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek başlayan Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençler; bu çağınızda var olan gücünüzü, fikrinizi, enerjinizi çok iyi yerlerde kullanmanızı tavsiye ederim. Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabesindeki sözü gibi, aldığınız emaneti her geçen gün daha iyiye götürmeniz gerekmektedir. Çünkü Büyük Atatürk gençliğin iradesi ile neler yapılabileceğini, gençlikten neler beklediğini anlatıyor. Sizler bazı konularda çok şanslı çocuklarsınız. Bunlardan bir tanesi, İzmir’de ve böyle bir okulda eğitim-öğretim alıyor olmanızdır. Tecrübeli yönetim ve eğitim kadromuz, en büyük avantajlarınızdan bir tanesi… Bir diğer şansınız da sanayi bölgesinde, bilgisayar çağında yetişiyor olmanız. Ben ortaokuldayken, ‘Amerika’da bilgisayar diye bir şey çıkmış, parmaklarla yazılıyor, her şey oradan idare ediliyor’ demişlerdi de inanmamıştık. Sizler ise bu çağın insanlarısınız ve bu çağın en iyi bilenleri sizler olacaksınız. Biz sizlere çok güveniyoruz.”
Öğrencilerin, tercih edecekleri meslek konusunda iyice düşünerek karar vermeleri gerektiğini vurgulayan Uysal, “Tercih ettiğiniz meslekten geri dönmeye kalkmayın. Sevdiğiniz mesleği seçin ki başarı elde edebilesiniz. Eğer bir işi sevmeyerek yaparsanız asla muvaffakiyete erişemezsiniz. Bir söz vardır, hedef belli olmadan kurşun atarsanız, kurşunlarınız sağa sola gider. Ama bir hedef belirli olursa o hedefte kurşununuz tek isabette hedefini bulur” dedi.
Çalışmaktan yılmayın
Uysal, tamamının yüzde yüz bursla eğitim aldığı Özel İAOSB Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden mezun olan öğrencilerin, ilerleyen yıllarda kendi iş yerlerini kuran veya bir fabrikada çalışan, Türk ekonomisine katkı sağlayan bireyler olacağına dikkat çekti.
Çalışmanın çok zevkli olduğunun altını çizen Uysal, “Çalışmaktan yılmayın. Çalışmak insanı daima güzel yerlere götürür. Çalışırken içinizdeki sevgiyi asla kaybetmeyin. Tevazu en büyük gücünüz olsun. Alçakgönüllülük sizi alçaltmaz, yükseltir. Gördüğünüz her kişiye selam verin, güler yüz gösterin. Verilen hiçbir sevgi karşılıksız kalmaz. Zaten insanların en büyük güçlerinden birisi sevgidir. İş sevgisi, arkadaş sevgisi, dost sevgisi, anne baba sevgisi her şeyin üstündedir. O nedenle bunu hep söylüyorum yaptığınız işi mutlaka sevin” dedi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün içindeki vatan sevgisi sayesinde bugünlere geldiğimize dikkat çeken Uysal, Ulu Önder’e ait dikkat çekici şu anıyı da öğrencilerle paylaştı:
“Atatürk Çanakkale Savaşı’na giderken Dumlupınar’da Fevzi Çakmak’ın misafiri oluyor. Ordu evinde bir yemek verilecek Atatürk’e. Tam sofraya oturdukları zaman bir yaşlı teyze, elinde iki tavukla çıkageliyor. Fevzi Çakmak, ‘Hayrola bu nedir’ diye soruyor. Teyze, ‘benim 3 tane tavuğum vardı, paşama ikram etmek için ikisini kestim getirdim’ diyor. Bunun üzerine tavuklar alınıyor içeriye Atatürk’ün önüne getiriliyor. Ekmeğin bile bulunamadığı bir dönem olunca, önünde tavukları gören Mustafa Kemal, ‘Bu nedir?’ diye soruyor. Anlatıyorlar teyzenin getirdiğini. Bunun üzerine Atatürk, ‘Ben bunları yalnız yiyemem. Bu iki tavuğu er kazanına koyun, orada pişsin, askerlerle birlikte yiyelim’ diyor. Sevgiye bakın! Kendi karnını doyurmayı düşünmüyor, er halkını düşünüyor ve gelen tavuğu erlerin yemesi için kazana attırıyor. İşte bu sevginin verdiği güçle Atatürk bizleri buraya kadar getirdi. Atatürk olmasaydı çocuklar, hiçbir şey olmazdı. Ben çok az hatırlıyorum, rahmetli babam Atatürk’ün ölüm gününde İstanbul’dalardı. Bize böyle bir sevginin görülmediğini anlatırdı, inanın millet seller gibi arkasından ağlayarak Atatürk’ü uğurlamışlar.”
Her zorluk yeni yolları üretmenizi sağlar
Yaşanan her zorluğun insanları yeni çözüm üretmeye yönlendirdiğine dikkat çeken Uysal, söz konusu sıkıntılara boyun eğmenin başarısızlığı beraberinde getireceğini söyledi. Uysal, sözlerini noktalarken, severek çalışılan işin her zaman olumlu geri dönüşler sağlayacağının altını çizdi.
Öğrencilerin yönelttiği soruları da yanıtlayan Uysal, ‘iş hayatındaki kırılma noktasını’ şöyle açıkladı:
“Ben 14 yaşında hayatımı hem okuyarak hem çalışarak götürmeye çalıştım. O zaman ağabeylerimin durumu çok iyiydi. Ama insanlar ancak bir işi ‘kendileri’ yaptığı zaman başardım diyebilir. Elbette ailelerimize güvenmeliyiz, ama daimi başarı için kendi bileğimize, kendi bilgimize güvenmemiz gerekir. Hiç yılmadan çalıştım. 6-7 meslek değiştirdim. Bu 6-7 meslekten her birinden geriye bana tecrübeleri kaldı. İstediğimi, severek yaptığımı seçmeye hakkım oldu. Bir işyerim, evime 24 kilometre uzaklıktaydı. İşime bisikletle gidip geliyordum. Yollar asfalt değildi. Hemen ardından bir mobilet satın alabildim. Askerden geldikten sonra bir hacı amcanın çalıştıramadığı demir fabrikasını kiraladım. Fabrikayı aldığımda firmada 130 kişi vardı. Ben bu firmadaki 130 kişiyi 80 kişiyle bir buçuk kat randımana çıktım. Tabi bunlar hep çalışmakla, çalışırken de mesai arkadaşlarınla iyi ilişkiler içinde olmakla kazanılıyor. Zorluklar elbette ki oluyor. Olmaması mümkün değildir zaten. Unutmayın ki hayat hep inişli çıkışlı. Yeter ki yılmayın, pes etmeyin ve severek çalışın.”