Hikayeyi hangi ayağından ele alırsanız alın, odak noktasına ‘başarı’ kavramı hükmediyor. Birçok ilki hayatımıza kazandıran, ürettiği ürünler ile ülkemizin yurtdışına bağımlılığını ortadan kaldıran, kah okuma yazma bilmeyen kadınlara okuma yazma öğreten, kah Türkiye Tenis Federasyonu Başkanlığı vasfı ile bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde dalgalandıran Mesut Polat’ın ve firması Polimek Elektronik’in başarı hikayesi ile karşınızdayız…
Nakliye işi ile başladığı iş hayatında içine sığmayan ‘bir şeyler üretmek’ isteğine daha fazla boyun eğemeyen Polat, bir arkadaşı ile birlikte güvenlik sistemleri üzerine üretim yapmak amacıyla Polimek Elektronik firmasını kurar. İnsan, iş ve iş yeri güvenliği kavramlarının yeni yeni anlam kazanmaya başladığı 1990’lı yıllarda piyasa araştırması yapan Polat, güvenlik sistemleri konusunda Türkiye’nin yurtdışına bağımlı olduğunu tespit eder. ‘Neden kendi ülkemizde kendi insanımızın elinden çıkan Türk malları üretilmesin, neden bu ürünleri ithal etmek zorunda kalalım’ diyerek güvenlik cihazları üretimi konusunda kolları sıvayan Polat, gelişen süreci şöyle aktarıyor:
“Önce insan güvenliği, sonra şirketlerin güvenliği daha sonra da ülkenin güvenliği konusunu göz önüne getirerek araştırma yaptık. Bir de baktık ki bu pazarda hep yurtdışından getirilen cihazlar var. Piyasada üretilen hiç Türk cihazı yok. Bunun üzerine ‘kendi cihazlarımızı üretelim’ diyerek işe başladık. Sürekli kendini yenilemek, güncellemek, ürünlerini geliştirmek zorunda olan, bu nedenle de Ar-Ge şirketi yapısını kazanmış bir firmayız diyebilirim. Hep yenilikleri ortaya çıkartıp, yabancı pazarlarla rekabet ederek, ülkemize hizmet etmeyi hedefliyoruz. Piyasaya ilk olarak ‘akıllı kalem’ adını verdiğimiz ürünümüzü sunduk. Bu ürün; bir yerden veriyi alarak başka bir yere aktarabilen seyyar bir cihaz olma özelliğine sahip. Eskiden kurmalı bekçi saatleri vardı. Akıllı saat ile kurmalı bekçi saatlerinin yerine kullanabileceğimiz bir cihaz geliştirmiş olduk. Akıllı kalemler, kontrol edilecek noktalara koyduğumuz şifreli minik çipleri okuyarak, hangi saatte hangi noktaları gidildiğinin kaydedilmesini sağladı. 1995’ten günümüze yaklaşık 100 bin sanayi kuruluşuna ürün sattık. Bu çalışmanın ardından 2000 yılında Elektronik Sanayiciler Derneği’nin düzenlediği ‘teknolojide yenilik’ konusundaki yapılanmada Türkiye’deki KOBİ’ler arasında birinci olduk. Amacımız, kendi çalışmalarımızı revize ederek, daha iyisini daha yenisini daha kullanışlısını geliştirerek kendi başarımızın üstüne çıkmaktır. Bu hedefle çıktığımız yolda aynı kararlılıkla ilerliyoruz. Bu bağlamda, akıllı kalem ürünümüzü geliştirdik, el feneri ekledik, çiğ ile akıllı kalem arasında temasa gerek kalmadan, uzaktan okunabilir hale getirdik.”
Ar-Ge tabanlı firma
Akıllı kalem ile başladıkları yolda bir başka başarılarının perde arkası ortaya çıkıyor; “Akıllı kalemin içerisinde yer alan veri toplama sistemimiz, İstanbul’da kullanılan ‘akbil’in ta kendisidir. İstanbul’a akbilleri, biz gönderdik. ABD’li Dallas firmasıyla akbil üzerinde ilk çalışmayı biz yaptık. Nasıl kullanılması gerektiğini aktardık. Biz bu işe başlarken Dallas firmasına ilk defa İstanbul’un siluetini bastırdık. İstanbul, akbilin dünyada da ilk kez kullanıldığı şehirlerden bir tanesidir.”
Ar-Ge tabanlı bir firma olunca, birbiri ardına ürünler de çıkagelir; hikayeyi Polat’tan dinlemeye devam ediyoruz:
“Türkiye’de ilk kartlı personel kontrol sistemini ürettik. Pazarda kartlı sistem vardı ama hepsi ithal malıydı. Biz, insanımızın yapısını göz önüne alarak ‘nasıl bir program yazarız?’ konusunda çalışmalarımızı yürüttük. Türkiye’de ki ilk parmak izi cihazını da biz ürettik. Şu anda yüz tanıma cihazları üzerinde çalışıyoruz. Pazarda yüz tanıma cihazları var ama Türk malı ne yazık ki yok. Umarım en kısa sürede hayata geçirerek bu talebe de yanıt vermiş olacağız.”
İcat edilmeyeni piyasaya sürüyor
Güvenlik ve kontrol denildiğinde Polimek’in akla gelmesinin tesadüf olmadığını, ortaya çıkarttıkları değişik fikirlerle dolu ürünler ispatlıyor. Okullarda kullanılan çipli kontrol sistemleri çocuklarınızın kaç kitap okuduğundan öğlen ne yemek yediğine, kaçta okula giriş çıkış yaptığından abur cubur ürünler tüketip tüketmediğine kadar her şeyden haberdar olmanızı sağlıyor. Tüm bunların arkasında, ‘inanmak, çok çalışmak ve yapılmayanı üretmeyi hedeflemek yatıyor’ diyen Polat, sözlerini şöyle noktalıyor:
“Markasının arkasında 22 yıllık aynı kararlılıkla duran bir şirketiz. Polimek, ürünlerinin sağlamlığıyla, dürüstlüğüyle, satış sonrası servis kalitesiyle pazarda biliniyor. Ar-Ge ekibimizle nice üretilmeyeni üretmek, icat edilmeyeni piyasaya sürmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”