.jpg)
“İzmir’e bir çivi çakanın emrindeyiz” bakış açısıyla, bu kapsamda yürütülen çalışmaları takip eden, verdiği katkılarla İzmirli sanayici ve iş insanlarının ortak sesini duyurup, fikirlerini yansıtan İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Başkanı Hasan Küçükkurt ile ekonomiden üreticilerin sorunlarına, yürüttükleri çalışmalardan gelecek vaat eden projelere uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
İZSİAD olarak yürüttüğünüz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
İZSİAD olarak önceliğimiz üyelerimizin mevcut diyalog ve birlikteliği arttırırken el birliği ile kentimize hizmet etmektir. Bu bağlamda gerek dernek içi gerekse dernek dışında çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Öncelikle iş sağlığı ve güvenliğini çok önemsiyor, bu kapsamda her yıl ulusal ölçekli iş sağlığı ve güvenliği zirvesi düzenliyoruz. Üyelerimiz arasındaki dayanışmayı sağlama ve diyaloğu arttırma misyonumuz doğrultusunda çeşitli etkinliklere imza atıyoruz. Türkiye’de gerek özel sektörde gerekse kamusal alanda hizmet veren kanaat önderleri ile bir araya geldiğimiz ‘Çarşamba toplantılarını’ düzenliyoruz. Her yıl Cumhuriyetimizin ilan edildiği 29 Ekim’i büyük bir coşku ile kutlarken, Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettiğimiz 10 Kasım’da anma töreni düzenliyoruz. Kente katkı ödülleri var İZSİAD’ın. İzmir’e katkıda bulunanlara yönelik olarak ‘Kente Katkı Ödül Töreni’ düzenliyoruz.
Sanatı da destekleyen çalışmalara imza atıyoruz. Bu kapsamda eşimin de yer aldığı kadın koromuz ve erkek rollerinin kadınlar tarafından canlandırıldığı bir kadın tiyatro grubumuz var. Toplumun her kademesine varlığı ile hayat veren kadınlarımız için farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.
İzmirli sanayiciler ve iş insanları adına geride bıraktığımız yılı değerlendirerek, 2020’ye ilişkin öngörülerinizi paylaşır mısınız?
2019 yılı ekonomik açıdan iş insanları için ne yazık ki başarısız bir yıl oldu. Özellikle paraya erişmenin güç olduğu, paranın çok pahalı olduğu bir yıl oldu. Birçok firma bu süreçten zarar gördü. Dolayısı ile 2019 yılı konkordato ilan eden birçok firmaya sahne oldu. 2020 yılının ise iyi geçeceğini ümit ediyorum.
Kredi faizlerinin düşmesi sanayici için çok kıymetli. Herkes bankadan para kullanıyor. Dolayısıyla faizin düşmesini önemli bir adım olarak görüyorum. Yüzde 24-22 bandında olan faizler yüzde 10’lara kadar geri çekildi. Faizin düşmesi hem tahsilatımızı arttırıyor hem de sanayicinin borç yükünü hafifletiyor. Bu nedenle yeni yılın daha iyi geçeceğini ümit ediyorum.
Üreticinin en büyük gider kalemi enerji… Bir iş insanı olarak Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında en fazla elektrik zammının yapıldığı 3. ülke konumunda olmasını, Türkiye’deki enerji maliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her konuda sürdürülebilirlik çok kıymetli. Ne yazık ki enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke olduğumuz için bahsettiğiniz sürecin değiştirilmesi çok olası görülmüyor. Güneş doğmayan ülke olan Almanya, güneşten ciddi anlamda enerji üretip bunu kullanırken, alabildiğine güneş panelleri için uygun tarlası olan, yılın büyük bir bölümünde dört bir yanından güneşten faydalanan ülkemizde ne yazık ki bu konuda arpa boyu yol kat edilemiyor.
Son günlerde Çeşme, Alaçatı, Bergama tarafında yapılan rüzgar gülleri bir nebze milli enerji konusunda destek olsa da yeterli olmuyor. Jeotermal ve özellikle güneşten enerji üretilmesi konusunda ciddi atılımlar atarak yatırım yapmak zorundayız. Enerji için dışa bağımlıysanız eliniz kolunuz bağlı olur, rekabet edemez duruma düşersiniz. Bu ister elektrik olsun ister doğalgaz… Üretimin en büyük gider kalemi enerji. Seramik fabrikaları doğalgaz ile çalışıyor biz elektrik ile üretim yapıyoruz. Faturalar yüzde 20-30 oranında aşağı çekilse çok ciddi kazanımlar sağlanır. Fiyatlarda indirim olması da sanayiciye büyük katkı sağlar.
İzmirli sanayici ve iş insanlarının ortak sorunları neler?
Türkiye’deki sıkıntıların aynısı İzmir için de geçerli. Türkiye’deki üreticilerin dile getirdiği enerji, ara-kalifiye eleman sıkıntısını İzmirli iş insanları da yaşıyor. Tarımın, turizmin, sanayinin, limanın olduğu, avantajlarla dolu bir kentte yaşıyoruz. Ancak avantajlar her ne olursa olsun üretim kısmında hali hazırdaki sorunlar konusunda istenilen sonuç elde edilebilmiş değil.
İzmir’in SWOT analizini yapar mısınız?
Turizm, tarım gibi avantajınız var ama sürdürülebilirlik olmazsa olmaz… İzmir tarım şehri. Verimli toprakları var ama üretim yapılmıyor. Tarımda elektriği yüksek fiyatta kullanırsanız ne kadar verimli alanınız olursa olsun avantajlı duruma gelemezsiniz. Mutlaka avantajlı olduğu yanları var kentimizin ancak önemli olan bunların kullanılabilmesi.
İZSİAD olarak kendi projelerinizin yanı sıra İzmir’e katkı sağlayacağına inandığınız hangi çalışmalara destek veriyorsunuz?
İzmir Büyükşehir Belediyesinin yürüttüğü Meslek Fabrikası projesini destekliyoruz. Türkiye’de gerçekten nitelikli eleman sorunu yaşanıyor. İşi bilen insanların yetiştirildiği bu tarz merkezler oldukça kıymetli. Bununla birlikte ikinci Alsancak projesi kapsamında Elektrik Fabrikası, Havagazı Fabrikası ve Tekel Şarap Fabrikası’nın bir bütün şeklinde kültür, sanat, turizm ve gençlik merkezi olarak değerlendirilmesi için Alsancak Elektrik fabrikasının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devrilmesini İZSİAD olarak destekliyoruz.
Çeşme’ye yapılacak projeler konusunda geçtiğimiz hafta İzmir Başkanlar Kurulu olarak Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy ile bir araya geldik. Turizmi kalkındıracak, istihdamı ve ekonomiyi canlandıracak gerçekten başarılı bir proje üzerinde çalışıldığını gördük ve ‘İzmir’e çivi çakanın emrindeyiz’ dedik.