ÇEKSAN’ın kısa tarihini ve bu tarih içindeki önemli satır başlarını aktarır mısınız ?
ÇEKSAN 1989 yılında kuruldu. 1994 yılına kadar iş makineleri satış, servis ve yedek parça hizmetlerinde faaliyet gösterdi. 1994 yılında yaşanan ekonomik krizden herkes gibi ciddi ölçüde etkilendi ve bir yıllık araştırmalar neticesinde farklı bir sektör olan çevre temizlik ekipmanlarına yönelme kararı aldı. 1995 senesinde ilk üretimi olan "HAMARAT"ı yani traktör arkası yol süpürme makinesini hizmete sundu. Hamarat şu an ismi ile örtüşen bir durumdadır. Traktör ile çekilen yol süpürme makinesi denildiğinde ilk akla gelen isim olmuştur.
Üretime başladığımız tarihler yerel yönetimlerin her açıdan değişim gösterdiği yıllardı. Şehirleşme hızlı bir ivmelenmeyle devam ediyor. Yeni yerleşim yerleri ve genişleyen yollar ve artan trafik yol süpürmenin daha hızlı ve büyük hazneli olmasını gerektirdi. 2002’de kamyon üstü vakumlu yol süpürme ekipman imalatına başladık. 2008 yılına kadar yurt içi hizmetlerinde kullanılan makinelerimiz gelen öneriler ve eleştiriler doğrultusunda yenilendi. Bu modelimizle ilk yurt dışı fuarına katıldık. Sektörümüzün dünya çapında en büyük fuarı olan Ifat Fuarı’nda yerimizi aldık. Dünya devlerinin yer aldığı bu fuarda "Makine olarak neredeyiz? Ne yapmalıyız? Nasıl dünyaya açılırız?" sorularının cevaplarını bulduk. Diğer firmaların ve müşterilerin ilgisi bizleri daha çok çalışmaya sevk etti ve ilk siparişlerimizi alarak ihracatımıza başlamış olduk.
O tarihe kadar yurt içinde kendini ispatlamış ürün isimleriyle hafızalarda yer almış bir Çeksan olarak ‘dünya pazarında da yer almalıyız’ kararını aldık. Bunun şartı da kaliteden geçiyordu. Dizaynından mekaniğine, montajından boyasına, satışından servisine kadar dikkat çekmeliydik. Bu özellikler Çeksan’ın yapısının, işleyişinin ve imalatının değişmesini mecbur bırakan şartlardır. Bu durum sadece bizim için değil, imalatçı olsun olmasın yerli tüm işletmeler için geçerli bir olmalıdır.
İki yıl süren meşakkatli bir iyileştirme ve geliştirme çalışmaları neticesinde çıkan ürünümüzle, aynı fuara 2010 yılında tekrar katıldık. Bir önceki fuarda bizi takibe alan üreticiler ve müşteriler yenilenmeyi ve değişimi çok iyi farkettiler. Bu değişim, ihracatta yeni ülkelerin yer almasına sebep oldu. Yurt dışı ziyaretlerimizi artırdık. Gittiğimiz ülkenin coğrafi koşulları ve kullanım şartlarına uygun makineler teslim ettik. Tabii ki burada en önemli kısım satış sonrası verdiğimiz hizmetlerdi. Bu hizmetin kesintisiz ve en kısa sürede olması güvenin temelini oluşturuyor. Bu güveni bütün müşterilerimizde sağladık. Hangi şartlarda olursa olsun, isteklerini zamanında karşıladık. Dolayısıyla bize güvenlerinde en ufak bir sorun yaşamadılar. Bu da satış adetlerimizin artmasını ve müşteri portföyümüzün gelişmesini sağladı.
Yakaladığımız bu ivmenin azalmaması için değişimin devam etmesi, yeni özelliklerin makinelere ilave edilerek, yeni ürünlerin hazırlanmasına bağlıydı. Alışılmış kamyon üstü makinelere kompakt olarak adlandırılan hirdostatik yürüyüşlü makinelerin eklenmesi, özellikle büyük yerleşim yerlerinde, dar yollar ve yoğun trafiğin olduğu yerlerin tercihlerinde ilk sıraları alması, bize yeni bir ürün daha sağladı.
ÇEKSAN’ın bir marka haline gelmesine yol açan çalışma ve üretim prensipleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
2016’dan itibaren ürün yelpazesi genişleten Çeksan’ın, onlarca ülkede çalışan değişik makineleri, dünya süpürme sektöründe yer almamızı sağladı. Her sektörde olduğu gibi süpürme sektöründe de Avrupalı üreticilerin üstünlüğü hem ülkemizde hem de yurt dışında aşikardı. Fakat şu an bu durum değişti. Yurt içine kamyon üstü süpürme makinesi artık girmemekte, hidrostatik makine girişi de çok az adetlere düşmüş durumdadır. Bu oranlarda payımızın olması, bize ayrıca gurur vermektedir. Avrupalı üreticilerin satışlarında ciddi azalmaların, hatta kapanmaların yaşandığı görülmektedir.
2018 itibarı ile sektör bir daha kabuk değişimine girmek zorunda kaldı. Hidrostatik yürüyüşlü kompakt makinelerin çoğalması, hatta elektrikli olması çevre bilinci artmış ülkelerin ilk tercihi olmaya başladı. Fakat kamyon üstü süpürmelerde elektrikli ürün yoktu. 2016’ya kadar Avrupalı üreticileri takip eden Çeksan, 2018 yılından itibaren dikkate alınan bir firma oldu.
2018 Ifat Fuarı’nda Kamyon Üstü Elektirikli Yol Süpürme makinesini yapan ve fuarda sergileyen ilk firma olduk. Yakıtlı makinelere göre mukayese edilemeyecek avantajları olan bu modelimiz, özellikle kullanıcılara çok ciddi tasarruflar sağlamaktadır. Gürültüsüz, dumansız ve bakım istemeyen özelliği olan bir ürün oldu. Aynı çalışma hidrostatik makinelermiz için de devam etmektedir. Böylece cadde ve sokak çevre temizliğinde kullanılan bütün makineleri üreten bir Çeksan durumuna gelmiş bulunmaktayız.
ÇEKSAN’ın üretim ve ürün yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Ürünlerimizi kısaca sınıflandırmak isterim. Ürünlerimiz arasında, HAMARAT Traktör Arkası Yol Süpürme, VKM Kamyon Üstü Vakumlu Yol Süpürme, CıtyRay Kamyon Üstü Vakumlu Yol Süpürme, CityRay Kamyon Üstü Elektrikli Yol Süpürme, Citymose Hidrostatik Yol Süpürme, Camello Kamyon İle Çekilen Yol Süpürme, CityEagle Kamyon Üstü Mekanik Yol Süpürme, BatteryFly Elektrikli Yol Süpürme makinelerimiz yer almaktadır.
Küresel bir marka olma yolundaki bugüne değin başardıklarınız ve bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Süpürme sektöründe dünya genelinde ilk 10’da yer almak hedefindeyiz. Yurt içinde son 5 yılda başlattığımız değişim, meyvelerini vermeye başladı. Alışılmış makinelerin dışına çıkıyoruz. Yani sadece temizlik yapan bir makine değil, uzun yıllar çalışan, gürültüsü standartların altında olan, sarf malzemelerin kullanım süresini uzatan ve sistemimizden dolayı ciddi yakıt tasarrufu sağlayan makineler ürettik. Bu konular gerek resmi gerek özel müşterilerimizin dikkatinden kaçan kısımlardı. Bu farklılıklar müşterilerimize yılda minimum yüzde 12 civarında bir tasarruf sağlamaktadır. Yüzde 12’lik tasarruf da bizim sektörümüzde ciddi rakamlara denk gelmektedir.
Sizce bir marka olmanın önündeki zorluklar nelerdir? Bu zorlukları aşmanın yolları sizce nelerdir?
Çeksan bir marka olma yolunda hızla devam ediyor. Marka olmanın ilk şartı kalitedir. Bu çok uzun, zahmetli, sabırlı ve bir o kadar da haz veren bir çalışmadır. Kaliteli bir ürünün çıkması sadece kullandığınız malzemelere bağlı değildir. Bakış açınız ve sistem, kaliteli malzeme kullanımından önce gelir.
İzmir’de sanayinin gelişmesi için sahip olunan avantajlar ile karşı karşıya kalınan zorluklar nelerdir?
İzmir ulaşım ve lojistik açısından çok avantajlı bir konumdadır. Özellikle üst yapı sektöründe ülkemizde ilk sırada yer almaktadır. Çeşitli üst yapı firmalarının İzmir’de olması sanayimizin gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. Bu gelişmenin önündeki ilk zorluk, fabrika alanlarının küçük ölçeklerde tutulmasıdır. Tabi ki sanayi alanlarının kurulması 25-30 yıl öncesinde olduğu için o zamanın şartlarında planlanan ölçekler iyiymiş. Ama her alanda gelişen ve tüm dünyaya açılan bir Türkiye’de artık geniş alanlı sanayi bölgelerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu röportaj aracılığı sanayicilerimize iletmek istediğiniz mesajlarınızı paylaşır mısınız?
Buradan tüm sanayicilerimize öncelikle içinde bulunduğumuz covid 19 salgınını sağlıklı bir şekilde kazasız belasız tüm çalışanlarımızla beraber atlatmak dileklerimi ifade etmek isterim. Herkese işlerinde kolaylıklar ve başarılar dilerim.