İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi
Adres: M. Kemal Atatürk Bulvarı No : 42 35620 Çiğli / İZMİR

Telefon::(232) 376 71 76
Faks::(232) 376 71 00

Harita

Türkiye’de Kadının İşgücüne Katılım Ortalaması Dünya Ortalamasının Altında

EGİKAD Başkanı Kılıç: Türkiye’de kadının işgücüne katılım ortalaması dünya ortalamasının altında
 
Ege İş Kadınları Derneği Başkanı Emre Pınar Kılıç ile kadın iş gücünü temel alan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Türkiye’de kadın istihdamının dünya ortalamasının oldukça altında kaldığına dikkat çeken Kılıç, ekonomik kalkınmada kadın gücünün önemine dikkat çekerek, kadın istihdamına yönelik teşviklerin arttırılması gerektiğine dikkat çekti. Ege Bölgesi’nde kadınların istihdam sayılarının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu açıklayan Kılıç, yüksekokuldan mezun olup çalışma hayatını sürdüren kadınların Türkiye’de yüzde 23’lerde, İzmir’de ise yüzde 30 oranında seyrettiğini söyledi.
 
Pandemi sürecinin birçok sektörde tüm istihdam verilerinde ciddi düşüşlerin yaşanmasına neden olduğunun altını çizen Kılıç, özellikle kadın istihdamında yaşanan kaybın telafi edilmesi için acil eylem planlarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Ege’de çalışan kadınların sesi olan EGİKAD Başkanı Kılıç ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbete davetlisiniz.
 
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
 
İzmirliyim, üç kız kardeşiz. Ben Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından 3 tane yüksek lisans yaptım. İlk yüksek lisansımı İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde 'Yöneticiler İçin İşletme' alanında tamamladım. Daha sonra Ege Üniversitesi'nde ‘Kurumsal Yönetişim ve Liderlik’ ve son olarak Dokuz Eylül Üniversitesi'nde ‘Kadın Çalışmalarında’ yüksek lisans programımı tamamladım. Özellikle Ege İş Kadın Kadınları Derneği'ndeki yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık görevim sürecinde aldığım eğitimlerinden fazlasıyla katkılarını gördüm. Üniversite yıllarımdan beri iş dünyasının içerisindeyim. Aynı zamanda Ege Yönetim Danışmanları Derneği’nin kurucu üyelerindenim ve hala yönetim kurulu üyesiyim. Ayrıca uzmanlık alanım olana proje yönetimi ile ilgili Türkiye çapında faaliyet gösteren Destek Teşvik ve Hibe Danışmanları Derneği’nin (HİBEDER) kurucu üyeleri arasındayım. İzmir Ticaret Odası'nda 51. Mesleki Bilimsel ve Teknik Faaliyetler Grubu Meslek Komitesinde tek kadın üye olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda meslek itibariyle içinde bulunduğum tarım ve hayvancılık sektöründeki gelişmeleri yakından takip edebilme olanağı sahip olduğum İzmir Ticaret Odası'nda Tarım ve Hayvancılık Komisyonu üyeliğim bulunmaktadır. Bu görevlerime ek olarak Bayındır’da kuruluş aşamasında olan ‘İzmir Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi’nde Kurucu Müteşebbis Heyet Asıl Üyeliğim ve Denetim kurulu üyeliğim bulunmaktadır. Yine bu görevde tek kadın üye olmam benim için ayrıca çok değerli. Bu bağlamda kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması için üzerimde olan sorumluluğun bilinci ile çalışmalarıma devam edeceğim.
 
EGİKAD’ın kuruluşundan günümüze uzanan kısa tarihçesi hakkında bilgi verir misiniz?
 
EGİKAD, kurulduğu andan itibaren; Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş hedef ve ilkelerine bağlı kalarak, demokratik ve laik hukuk devleti anlayışı doğrultusunda iş kadınlarının; iş dünyasında var olmalarını sağlamak, statülerini sağlamlaştırmak, yürütmekte oldukları faaliyetlerde destek olmak ve üyeler arasındaki iş birliği ve dayanışmanın geliştirilmesi amacına yönelik olarak karşılaşılan güçlüklerin aşılması kapsamında dernek içinde sinerji yaratan faaliyetlerde bulunarak, kadınlara destek olmaya çalışan dernek. İzmir iş dünyasının tanınmış kadın girişimci ve iş kadınlarının üyesi olduğu derneğimiz, 2010 yılından beri Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu’nun üyesi olup, federasyonun ilk işkadını derneği üyesidir. Kurucu Başkanımız ve dönemin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Işın Yılmaz, BASİFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüş, ayrıca yine BASİFED’in üyesi olduğu merkezi İstanbul’da bulunan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nda (TÜRKONFED) BASİFED’i temsilen Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlenmiştir. TÜRKONFED bünyesindeki İŞ’TE KADIN KOMİSYONU Başkanı seçilmiş olup, 2014 yılına kadar bu görevini sürdürmüştür. EGİKAD, gerek partner gerek iştirakçi olarak Bakanlıklar, TOBB, EBSO, Valilik, Belediyeler, üniversiteler ile Girişimci Kadınlar, iş insanları arasındaki etkileşim, ekonomik ve sosyokültürel düzeyi düşük kadınların hayata ve ekonomiye kazandırılması temalı konulara ağırlık veren, yerel ve uluslararası AB projelerinde yer almıştır ve almaya da devam edecektir.
 
İş kadınlarının gücü ve sesisiniz. Erkek egemenliğine dayalı iş dünyası sistemi içerisinde günden güne artan kadın gücünü görmek mutluluk verici. Bu noktada kadınların iş dünyasında karşılaştığı zorluklar ve avantajlar neler?
 
Kadın olgusuna karşı kemikleşmiş önyargılar, çalışan kadınların iş yaşamlarındaki kariyer yolculuklarında belirli bir noktadan sonra bir üst kademelerdeki yönetim kadrolarına geçişlerde en büyük engeli teşkil ediyor.  Maalesef ki bu güçlü unsur, risk alma, cesaret, rekabete yatkınlık gibi davranışların erkeklerde daha fazla var olduğuna yönelik algılanmasına, yöneticilik görevinin erkek işi olarak varsayılmasına yol açmaktadır.
 
Dünya genelinde cinsiyet eşitliği, politikaların varlığına rağmen uygulanmıyor. Bu nedenle yönetici rolünün erkek olgusu etrafında tanımlanması, kadın rol model sayısının sınırlı kalmasına neden olan bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya genelinde üst düzey yöneticilik pozisyonunda bulunan kadınların, erkeklere oranla çok az bir paya sahip olması, cinsiyet eşitliği politikalarının eyleme dönüşmesindeki yetersizliği görebilmemiz açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir.
 
Kadına toplum tarafından yüklenen roller ve “tabiatı itibarıyla erkeğe göre daha az becerikli, başarılı olma ihtimali düşük, liderlik vasfı olmayan bireyler” şeklinde önyargılı tanımlamaların, kadının liderlik davranışı göstermesi önündeki en büyük engel olduğu gerçeğinden yola çıktığımızda; kadınların, kadın olmalarından dolayı başarılarının göz ardı edilerek, kariyer hedeflerinde giden yola koyulan engeller, ‘cam tavan’ kavramının içeriğini oluşturmaktadır.
 
Liderlik vasıflarının, erkek eksenli bir kavram olduğu algısının ortadan kaldırılmasına paralel olarak, iş yaşamında var olan cinsiyet ayrımcılığı ve erkekleri öne çıkaran sosyokültürel kurallar noktasında tabuların yıkılması adına ‘cam tavanı’ ortadan kaldırmak; kadınların kariyer planları önünde karşılaştıkları gizli ve açık engelleri analiz ederek bu engellere son verecek stratejilerin geliştirmesiyle mümkün olabilir.
 
Üst düzey yönetici olma oranlarında kadınlara düşen payın düşük kalmasının değiştirilemez bir tabu olmadığı gerçeği konusunda kadınlarda farkındalığının artması, dünyadaki tüm kadın ve erkeklerin eşit olarak değerlendirilmesini sağlayacak koşulların oluşturulmasına katkı sağlayacak ve rol model kadınların sayısındaki artışa zemin hazırlayacaktır. Rol model kadınların başarı öyküleri ve kariyer yolculuklarında uyguladıkları yöntemler, iş dünyasındaki diğer iş kadınlarına da örnek teşkil edecektir. Mentor olarak kabul ettikleri rol model kadınların çizdiği hedefler doğrultusunda, diğer kadınlar da iş yaşamında etkin ve yetkin bir şekilde kariyer basamaklarını güçlü bir şeklide çıkacaktır.
 
Bu konudaki önerileriniz neler?
 
Şöyle sıralayabilirim:
  • Kadınlar karar verme mekanizmalarını toplumun ön yargılarına göre değil kendi beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda almalıdırlar.
  • Kadınlar, yol haritalarını kendi ön sezileri ışığında şekillendirmelidir.
  • Kadınlar, toplumun kendilerine biçmiş olduğu sorumlulukların sınırlarını net bir şekilde çizmelidir.
  • Kariyer hedeflerine ulaşan üst düzey kadın yöneticiler, Kraliçe Arı Sendromu’na kapılmadan altlarından gelen diğer kadınlara örnek teşkil edip desteklemeli ve onları kariyer hedeflerine ulaşma konusunda teşvik etmelidirler.
  • Kadınların, kendilerine doğuştan bahşedilmiş özellikler olan; ikna kabiliyeti, empati yeteneği gibi iletişim becerileri konusunda daha güçlü olduğunun altı çizilmelidir.
  • Kadınlar, ayrıntıya önem verme, analitik düşünme özellikleri, çoklu görevlendirme, güçlü ilişki ve hata kabul etmeyen iş sonuçlar gerektiren rolleri erkeklere oranla daha başarılı olduğunun bilinci ile hareket etmelidirler.
  • Günümüz iş dünyasında etkili liderlik, insanları motive etmek ve onlardan en iyi biçimde yararlanmak üzere geniş bir tarz ve davranış yelpazesine sahip olmayı gerektirmektedir. Kadınları tepe noktasına taşıyacak bu unsurların, kadınların doğal yetenekleri arasında bulunduğu gerçeği unutulmamalıdır.
  • Kadınların her alanda verdiği mücadelenin sürdürebilir olmasına adına; eğitimin, öğrenmenin, gelişmenin ve değişim yönetiminin hayat boyu öğrenme yolunda kendilerinden ayrılmaz bir parça olduğunu kadınlarımıza aşılamalıyız.
Cam tavanı delmenin en etkili yolu, hemcinslerimizi rakibimiz olarak değil, kız kardeşimiz olarak görmekten geçmektedir. Artık biz kadınların karar alma mekanizmalarında yer alarak dünyadaki barış, eşitlik, adalet kavramlarının gerçek anlamları ile anılmasına katkı sağlama zamanımız geldiğini düşünüyorum.
 
Ülkemizde kadınların çalışma hayatına katılımları üzerine istatistik çalışmanız var mı? Rakamları nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Yüksek lisans döneminde yapmış olduğum kadınların çalışma hayatına katılımları üzerine istatistik çalışmalarını değerlendirmiştim. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kurumu içinde Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri Bölümü’nün kurulduğu 1990’ların başından beri toplumsal cinsiyet istatistiklerini oluşturup paylaşıyor. TÜİK’in 8 Mart 2018 Dünya Kadınlar Günü'nde yayınladığı Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri Veri Seti'nde daha önce yayınladığı verilere ek olarak Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri Minimum Seti’ni de yayınlamaya başladı.
 
Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Komisyonu tarafından 2013 yılında kabul edilen BM Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri 5 ana tema altında toplam 52 kalemi kapsıyor. Temaları; ekonomik yapı, üretim faaliyetlerine katılım ve kaynaklara erişim, eğitim, sağlık ve ilgili hizmetler, kamu yaşamı ve karar alma, kadın ve kız çocuklarının hakları başlıkları oluşturuyor. Ulusal ve uluslararası raporları takip ediyorum ancak kadın sorunsalı, evrenin sorunu… Sadece biyolojik ve toplumsal cinsiyeti kadın olan bireylerin sorunu olarak görülürse, yayınlanacak birçok raporda aynı verileri, aynı çözümsüzlükleri görmeye devam edeceğiz.
 
Kadınlar dünyada yaklaşık 5 milyar kişilik çalışma çağındaki nüfusun neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Ancak bunun yalnızca yarısı işgücüne dâhildir. Bu oran erkeklerde ise yüzde 80 civarındadır. Geçtiğimiz 30 yılda bu farkı kapamada önemli ilerlemeler sağlansa da çoğu ülkede zorluklar devam etmektedir. 90 ülkeden sağlanan güncel veriler; kadınların ücretsiz bakım ve ev işlerine, erkeklere kıyasla günde ortalama 3 kat daha fazla zaman ayırdığını göstermektedir. Bu da ücretli işlere ayrılan zamanın yanı sıra eğitim ve serbest zaman sürelerini sınırlamakta ve cinsiyet bazlı sosyoekonomik dezavantajı daha da güçlendirmektedir. Görünmez bariyerler, kadınların üst seviyedeki yönetici pozisyonlara ulaşmasını engelleyen bir tür “cam tavan” oluşturmaktadır. Kadınlar dünyadaki toplam istihdamın yüzde 39’unu oluştururken, 2018 itibarıyla yönetici pozisyonlarda yalnızca yüzde 27’lik bir paya sahiptir. Yönetimdeki kadın oranının 2000 yılından bu yana en az gelişmiş ülkeler hariç tüm bölgelerde arttığı görülmektedir. Türkiye de son yıllardaki iyileşmeye rağmen, kadının işgücüne katılımının en düşük olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. 2018 itibarıyla dünyada ortalama yüzde 53 olan kadının işgücüne katılım oranı Türkiye’de yüzde 38 ile dünya ortalamasının oldukça altındadır.
 
Kadınların işgücüne katılımı hem ekonomik hem de sosyal açıdan kalkınmayı sağlayan ve yoksulluğun azaltılmasında rol oynayan en önemli faktörlerden biridir. Bununla birlikte işgücü piyasasında istihdam edilen ve böylece ekonomik özgürlüklerinin yanı sıra kendine güven ve toplumsal saygı kazanan kadınların hem kendileri hem aileleri hem de toplum için önemli sosyal kazanımlar sağlayacağını da söylemek doğru olacaktır. Kadınların çalışması ile kazanılabilecek bu sosyolojik katkının yanı sıra kadınların işgücüne katılım oranlarının ve dolayısıyla kadın istihdamının erkeklere kıyasla daha düşük oluşuna ayrımcılık çerçevesinde bakmak da mümkündür. Kadınların işgücüne katılımı önünde erkeklerden farklı veya daha fazla engel bulunması, kadın ve erkeğin eşit olarak görülmediği anlamını taşımaktadır. Böyle bir sonuçtan bahsedebilmek için öncelikle kadınların işgücüne katılımı önündeki engellerin tespit edilmesi gerekmektedir.
 
Kadın istihdamının büyümeyi destekleyen en önemli enstrümanlardan biri olduğunun farkına varılması ulus devletlerin sürdürülebilir kalkınmasında önünü açacak en hızlı ve verimli bir farkındalık olduğunun anlaşılması çok değerlidir. Kadınların iş gücüne katılımının önündeki engeller kaldırıldığında ekonomik büyüme ve refahta önemli kazanımlar sağlanmaktadır. Kadının işgücüne katılımında iyileşme sağlamanın bir yolu hâlihazırda sektör ortalamalarına kıyasla daha çok kadını istihdam eden, ilave kadın istihdamı sağlayan işletmeler desteklenmelidir. Bu bağlamda; yatırımlarıyla ilave kadın istihdamı sağlayan, sektör ortalamasının üzerinde kadın istihdam oranına sahip, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik olarak farkındalığı yüksek işletmelere devlet tarafından geri dönüşümsüz destekler sağlanmalıdır.
 
Bu kıstaslardan bir veya daha fazlasını sağlayan firmaların yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçlarının finansmanı, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasında bir anahtar niteliğinde olan kadının işgücüne katılımını artırmaya katkı sağlayacaktır. Ayrıca kadının işgücü piyasasına girmesinde en önemli faktörlerden birinin çocuk bakımı olduğu düşünüldüğünde, çocuk bakımı yardımlarının iyileştirilmesi, bakım merkezlerinin temin edilmesi ve erken çocukluk eğitimine erişimin kolaylaştırılması gibi konulardaki tüm girişimler kadın istihdamını destekleyecektir.
 
İzmir’i kadın çalışanların sayısı, eğitim seviyesi, meslek alanları boyutuyla ele aldığınızda nasıl değerlendirirsiniz?
 
Türkiye’de işgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 78,2, kadınlarda yüzde 38,7’dir. İzmir’de erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 80,9 iken; kadınlarda bu oran yüzde 45,1’dir. Eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılım oranı artmaktadır. Türkiye genelinde istihdam oranı erkeklerde yüzde 68,3, kadınlarda ise yüzde 32,2’dir. İzmir’de erkeklerin istihdam oranı yüzde 70,3 iken kadınların istihdam oranı yüzde 35,6’dır.
 
İzmir’in işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Kadınlarda işsizlik oranı yüzde 24,15, erkeklerde yüzde 15,04, toplamda ise yüzde 17,4’dür. Kadınlardaki işsizlik oranı erkeklerden daha yüksek. Bu da eğitim seviyelerinin daha düşük olması ile paralellik göstermektedir.
 
İzmir’deki eğitim durumuna göre işgücü incelendiğinde, okuma-yazma bilmeyen hem kadın hem de erkek işgücünün ülke ve bölge ortalamasının çok altında olduğu görülmektedir. Bir diğer dikkat çeken unsur, yüksekokul mezunu kadınların işgücüne katılım oranının yüksekliğidir. Yüksekokul mezunu kadınların işgücüne katılımında Türkiye ortalaması yüzde 23,05, Ege Bölgesi ortalaması yüzde 19,07 iken İzmir’de bu oran yaklaşık olarak yüzde 30’dur.
 
İstatistiki verilere göre kadın çalışan sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmektedir. Kadın dostu kent olan İzmir’imizin kadınlarına; katılımcı yönetimi sağlayacak mekanizmaların kentin sunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi fırsatlardan kentte yaşayan herkesin eşit bir biçimde yararlanabileceği kent imkanlarının verilmesi oldukça değerlidir.
 
‘Kadın Dostu Kent’ anlayışının içselleştirildiği İzmir’de; katılımcı yönetimi sağlayacak mekanizmaların yerel düzeyde oluşturulması, yerel yönetimlerin planlama ve karar süreçlerine kadınların ve toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının dahil edilmesi ve yerel yönetimler ile kadın kuruluşları arasında diyalog ve iş birliği alanlarının gelişmesi çalışma hayatında kadın oranlarının artmasında etkili olmuştur.
 
Pandemi sürecinden nasıl etkilendiniz? Toparlanma adına ne gibi önerileriniz var?
 
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile birlikte milyonlarca kişi işini kaybederken, bu durumdan en çok kadın çalışanlar olumsuz etkilenmiştir. Türkiye’nin kadınların ekonomideki varlığı konusunda bugüne kadar elde ettiği kazanımlardan geriye gitmemesi için acil eylem planlarının yapılması hayati önem taşımaktadır. Bu alanda gerekli politikaların oluşturulması ve oluşturulan politikaların sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi hükümetlerin ve toplumun tüm fertlerinin üstüne düşen bir görevdir.
 
Egikad’ın gelecek projeleri hakkında bilgi verir misiniz?
 
Bu dönemde EGİKAD'ın farkındalık temasını İklim Krizi'nin toplumsal cinsiyet eşitsizliğine etkisi olarak belirledik. Bu konuyla ilgili İZTO ve çeşitli bakanlıklarla görüşme halindeyiz. Merceğimizde şu anda 'İklim Krizinde Kırsaldaki Kadın' konusu var. Ayrıca sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Akademisi'ni kurmayı planlıyoruz. Özellikle kırsaldaki kadını merceğe almak istiyoruz. Savunmasını yaptığım ve kabul edilen ‘Kırsal Alanda Kadın Girişimciliğinin Türkiye Boyutunda İncelenmesi’ başlıklı tezimin çıkış noktası kırsaldaki görünmeyen kadın emeğini görünür kılmak için bilimsel bir çalışma yapmak düşüncemdir. Kırsal alanlarda yaşamını devam ettiren kadınların büyük bir kısmı, bitkisel ve hayvansal üretime doğrudan etki etmeleri ve sektöre sağladıkları katkı payının yüksek olmasına karşın gerekli değeri görmemekte ve formel iş yaşantısında sayıları arzulanan düzeyde olmamaktadır. Bu durumun değişmesi için yapmış olduğum çalışmanın kırsal kalkınmada kadının konumunun güçlenmesinde araç olması için EGİKAD olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz.
 
Derneğimizde son 6 ayda yürütülen çalışmaların başlıklarına gelince; Kadın Girişimcilerin İş ve Sivil Toplum Hayatında Networklerinin Güçlendirilmesi ve Tecrübe Paylaşımı projemizi tamamladık. Ters Köşe Mentorluk, İş Hayatında İngilizce, İş Dünyasında Yaratıcı Kadınlar başlıklı projelerimiz üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İzmir İl Tarım Müdürlüğü’nün Tarımda35in İzi projesi kapsamında 26 bin biber fidesi ile sponsor olarak bu çalışmaya destek verdik. Online seminer-eğitim ve çalışmalarımıza devam ettik. 

 

Diğerleri

İAOSB Yerleşim PlanıİAOSB MedyaİAOSB Haber DergisiİAOSB Tanıtım FilmiİAOSB Dosya İndir