İzmir Deniz Tarihi’nin 3 Amirali
Anadolu topraklarına girmesinin ardından, denizlerde savaşarak başlattığı zaferlerin yanı sıra mağlubiyetlerinden de ders çıkararak aydınlanma yaşayan Osmanlı Devleti’nin, Türk Deniz Tarihindeki uzun soluklu yolcuğuna tanık olacağız bu ayki sayımızda.
Doğusunda Urla, kuzeyinde, batısında ve güneyinde Ege Denizi bulunan İzmir’in gözbebeği Çeşme’yi bize kazandıran 3 Efsane Kahramanı anmak üzere Oğuz Aydemir’in “Çeşme Deniz Tarihinin Üç Efsane Amirali” adlı sergisindeyiz…
Oğuz Bey öncelikle sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?
23 Aralık 1950 Ankara doğumluyum. İlkokulu T.E.D. Ankara Maarif Koleji’nde, ortaokulu Talas Amerikan Ortaokulu’nda ve liseyi Tarsus Amerikan Koleji’nde okudum. Üniversite eğitimimi İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladıktan sonra lisansüstü eğitimimi de Amsterdam Üniversitesi Avrupa Enstitüsü’nde bitirdim. 1976 yılından beri sanayiciyim. TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmenin yanı sıra İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyeliği, T.C. Kültür Bakanlığı Bakanlık Fahri Danışmanlığı, ÇEVKO Çevre Koruma Vakfı Üyeliği, TAÇ Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı Üyeliği, İstanbul Filarmoni Derneği Şeref Üyeliği, Türk Böbrek Vakfı ve Türk Kalp Vakfı Üyeliği gibi birçok kurumda görev almaktayım.
Sanayici kimliğinizden sanatçı kimliğinize geçiş hikayenizi aktarabilir misiniz?
Lise eğitimimi tamamladıktan sonra çalışma hayatına atıldım. Ağırlıklı olarak sanayicilik ile geçen yıllarda toplam kalite yönetimine yönelerek, sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vermeye başladım. Bu faaliyetlerin devamında da işlerden vakit buldukça bu alanlarda çalışmalarımı sürdürmeye ağırlık verdim.
“Kontrol edilebilir alışkanlıklar başarıyı getirir” sözünüzün altında yatan o anlam nedir? Sizce bu cümle tüm gerçekleştirmek istediklerimiz için bir hayat felsefesi olabilir mi?
‘Kontrol edilebilir alışkanlıklar başarıyı getirir’ sözü bir anlamda disiplinli sürdürülebilen programlı bir çalışmayı anlatır ve iyi bir hayat rehberidir.
Birbirinden farklı konular içeren sektörel vakıfların yanı sıra sanat vakıflarında da yer alıyorsunuz. Neden özellikle tarih konulu bir sergi? Bunun için atalardan gelen bir miras diyebilir miyiz?
Çeşme Deniz Tarihi’nin 3 Efsane Amirali Sergisi, şahsi koleksiyonlarımdan bir tanesi olup, zaman içerisinde oluşan resim, harita, belge ve kitap gibi birçok ögeyi bir araya getirdiğim bir sunumdur. Koleksiyonlar paylaşılırsa kıymetlidir ve özellikle bu sergi Çeşme’nin deniz tarihinin üç efsane amiraliyle bütünleşmesini yansıtan bir anlatımdır. İş hayatımızın yanı sıra ilgilendiğimiz konularda bize rehber olan Mustafa Kemal Atatürk'ün önemli bir mesajı var; “Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşamış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak ve sahip olmaktan geçer”. Bize rehber olan büyük Atatürk'ün bu sözü, bizim ilgi alanımızda olan hemen her yaklaşımımızda hatırladığımız bir başlıktır. Bu doğrultuda bu sergiyi hazırlarken de yaşadığımız yer olan İzmir’in ilçesi Çeşme'de bulunmuş, ön plana gelmiş büyük amirallerimizin olduğunu biliyoruz. Geçmişte çok önemli işler yapmış bazı amirallerimize tarihimizde yeterince yer verilmemiş. Biz de bir geri dönüş yaparak, hem onları hatırlatmak ve farkındalık yaratmak hem de senelerden beri bu merakımız doğrultusunda biriktirdiğimiz bilgileri ve birtakım eserleri paylaşmak için bu sergiyi düzenledik. Daha önce 2006 yılında Çeşme Kalesi’nde Osmanlı-Rus Deniz Savaşları ve Çeşme Baskınını anlatan bir daimî sergi açmıştım, bu sefer daha geniş bir dönemi kapsadık.
Tarihimizde Osmanlıyı Osmanlı yapan ve üzerine bastığımız toprakları bize kazandıran birçok kahramanımız var. Neden özellikle Çaka Bey, Mezomorta Hüseyin Paşa ve Cezayirli Gazi Hasan Paşa?
Bu serginin 3 efsane ismi, aynı zamanda deniz tarihimizin çok önemli amiralleridir. Bunlardan ilki, 1090 senesinde Çeşme yakınlarındaki Koyun Adaları Muharebesi’nde Bizans’a karşı ilk deniz zaferini kazanan, İlk Türk Deniz Amirali Çaka Bey’dir.
Sergimizin 3 efsane komutanlarından bir diğeri Kaptan-ı Derya Mezomorta Hüseyin Paşa’dır. Özellikle bu sergide hak etmiş olduğu itibarı kuvvetlendirmek ve hatırlanmasını sağlamak açısından Mezomorta Hüseyin Paşa’ya daha geniş bir yer ayırmak istedik. Mezomorta Hüseyin Paşa yine Venedik donanmasına karşı Koyun Adaları zaferiyle Sakız Adasını geri almış ve Osmanlı Donanması Kaptan-ı Deryalığına getirilmiştir. Hakikatten çok şanssız bir Kaptan-ı Derya. O dönemde Sakız Adası’nın Venedikliler tarafından işgali ve 5 ay sonrasında Mezomorta Hüseyin Paşa tarafından geri alınışı, Venedikliler tarafından kitap haline getirilerek 1701 tarihinde yayınlanmış. Bu 5 aylık süreç içerisinde 1694 senesinin Eylül ayında Venedikliler Sakız Adası’nı almış, 1 sene sonra 1695 senesinin Şubat ayında da Osmanlılar Ada’yı geri almış. Kitap son derece ilginç bir kitap, içerisinde sadece olaylar, safhalar anlatılmamış, eser 20 tane de gravürle tamamlanmış. Biz bu 20 gravürü büyütüp tercümelerini yaparak deniz tarihimizi ışık tutması için yayınladık. Bu 20 gravürü de yan yana detaylı bir şekilde kurgulayarak, işgal ve işgal sonrasını anlatımlı şekilde sunduk.
Bir diğer önemli amiralimiz de Cezayirli Gazi Hasan Paşa… Cezayirli Gazi Hasan Paşa öncülüğünde 1770 Osmanlı-Rus savaşındaki önemli bir dönemi anlatmak istedik. Keza Çeşme bozgunu sonrası Kaptan-ı Deryalığa getirilen Cezayirli Gazi Hasan Paşa yine önce Çeşme Damlasuyu mevkiinde Ruslarla çarpışma sırasında sonrasında da devam eden süreçte önemli başarılara imza atmıştır.
Tüm bu deniz savaşlarının tarihimiz açısından önemi kadar; geride bıraktığı sualtı arkeolojik kalıntıları, Çeşme’de ikamet etmem, TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanlığım, denizlere olan sevgim sanırım bu genel ilgimi izah etmektedir.
Sergide yer verdiğiniz Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki bu önemli dönemin ve sonrasında yaşananların hikayesini bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Burada II. Katerina, Büyük Petro'nun sıcak sulara inme vasiyetini yerine getirmek suretiyle ve Çeşme Baskını ile elde ettiği zaferle 30 küsur sene iktidarda kalmayı başarıyor. İktidarda kalma başarısının en önemli sebeplerinden bir tanesi de şüphesiz Çeşme'de alınan zafer... Bu savaşla ilgili olarak Rus Genel Kurmayından temin etmiş olduğumuz deniz haritalarına yer verdik; ilk önce Damlasuyu mevkiinde iki donanmanın karşılaşması ve iki amiral gemisinin batması, daha sonra Çeşme Limanı'na bütün gemileri sokmak gafletinde bulunan Hüsamettin Paşa'nın operasyonu ve 4 ateş gemisiyle hiç savaşmadan onları Kuzey Batıdan gelen rüzgara teslim edip, donanmanın arasına giren ateş gemilerine uzaktan ateş etmek suretiyle Osmanlı donanmasının bitirilmesi… II. Katerina bunu duyurmak istiyor ve televizyon, gazetenin, radyonun olmadığı bir dönemde bir şekilde ressamlardan yararlanmak istiyor ve Hollanda asıllı Jacob Philipp Hackert’ı çağırarak kendisinin bu temsili resimleri yapmasını istiyor. Fakat Hackert’ın olayları gözünün önüne getirememesinden dolayı gelen askerlerden bu detayların alınmasını istiyor, bununla da yetinmeyerek İtalya'da Osmanlı donanmasından olan bir gemiyi de infilak ettiriyor. Jacob Philipp Hackert’ın yağlı boya tabloları bugün St. Petersburg’da bulunan Peterhof Sarayı’nda yer alıyor.
Tabii hikâyenin önemli bir kısmını haritalar kapsadığı için sergimizde onlara da yer verdik. Yine Çeşme'ye gelen Aleksey Orlov Amiralin günlüklerinden alınan belgeler de var. Aleksey Orlov, II. Katerina tarafından İngilizlerle iş birliği yapmak suretiyle Çeşme'ye gelmiştir. Bu dönemde en enteresan konulardan bir tanesi de II. Katerina’nın Çeşme Baskınını dünyaya duyurmak için dostlarına dağıtmak üzere yaptırdığı özel bir haritanın olması…
II. Katerina, dönem itibariyle çok ilginç olmalı. Öyle ki yaşantısına, sanata ve kültüre bağlı faaliyetleri hakkında en çok film çevrilen ve kitap yazılan çarlardan bir tanesi. Kendisi ile birlikte Rusya’ya değişik zamanlarda hizmet vermiş eski sevgililerinden 12 kişiye de sergimizde ayrıca yer vermek istedik.
Sergimizde ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi, bazı sualtı dalışları ve araştırmacıları tarafından tespit edilen batmış Venedik Gemisi’nin sualtı görüntülerine de yer verdik. 2 tane 65 metrelik bronz topu çıkartıldı. Bu topların replikalarını yaparak sergimizde kullandık.
Hayatımıza giren teknoloji ile beraber duygu aktarımının da dijitalleştiği bu dönemde serginizle insanlara özellikle genç kuşaklara aktarmak istediğiniz bir mesaj var mı?
Genç kuşaklar aidiyet duygusuyla yaşadıkları yer hakkında daha bilinçli olarak geçmişi anlayıp denizlerin hayati önemini benimseyeceklerdir. Geçmişe sahip çıkmak geleceğin teminatıdır.
Başka eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Bu sergi bilgiyi paylaşma amacını gütmektedir. Daimî olması için İzmir’de mutlaka bir Deniz Tarihi/Denizcilik Müzesi olması gerekmektedir; yüzyıllar boyu Akdeniz’de çok önemli bir konumu olan bu şehrin, bu önemli eksikliği giderilmelidir.
Çeşme Deniz Tarihinin 3 Efsane Amirali
Sergi Tarihi: 30 Mayıs 2022- 30 Eylül 2022
Yer: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Tarih ve Sanat Müzesi