İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi
Adres: M. Kemal Atatürk Bulvarı No : 42 35620 Çiğli / İZMİR

Telefon::(232) 376 71 76
Faks::(232) 376 71 00

Harita

İlkleri Başaran Bir Sanayici…

Emekli bir babanın işletme okumuş oğlu, elinden çalıştığı firmanın çantasını yere bırakarak kendi firmasını kurmak üzere yola çıkar. Boeing ve Airbus uçaklarında ürünleri kullanılan, BM’nin resmi tedarikçisi kabul edilen, Türkiye’ye ‘endüstriyel kimyasallar’ konusunda birçok ilki kazandıran, kabına sığmayıp geçtiğimiz yıl Universal Gözlük markası altında Türkiye’nin ‘enlerini’ barındıran fabrikasını kuran Emir Ağbaş’ın başarı hikâyesindeyiz.
 
Aslında her şey Emir Ağbaş’ın endüstriyel temizlik ve bakım kimyasalları üretimi yapan bir firmada satış elemanı olarak işe başlamasıyla gelişir. Ağbaş’ın ilerleyen yıllarda fabrikasını kuracağı OSB olan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ile bağları o yıllara dayanır. 1990’larda İAOSB’de faaliyet gösteren firmalara ürün pazarlayan Ağbaş, o dönemi şöyle aktarıyor:
 
“1991’de burada elimde kimyasal ürünlerle fabrikaları dolaşarak ürün satmaya çalışıyordum. Satış elemanı olarak başladığım firmada önce satış şefi oldum. Satış şefliğinin ardından Bölge Müdürü olarak 5 yıl boyunca görevimi sürdürdüm. 5 yılın ardından artık kendi işimi yapmak istedim ve işverenlerime 6-7 ay önceden haber vererek ayrılacağımı ve kendi işimi kuracağımı söyledim.”
 
Kendi kanatları ile uçmaya otellerden başlar
 
Ağbaş, 1994 yılında 5. Sanayi Sitesi’nde 150 metrekarelik bir depoda kurduğu Universal Kimya firması ile yavaş yavaş adını duyurmaya başlar. İlk başlarda, kendisine ait formülleri ile fason üretim yaptıran Ağbaş, otellere yönelik endüstriyel ürünler alanında, ağırlıklı olarak turizmin yoğun olduğu Bodrum ve Akdeniz bölgelerinde çalışır. Ağbaş, kısa süre içinde hızlı gelişen başarı grafiğini ‘ahlaklı ve dürüst çalışma prensiplerine’ bağlı olduğunun altını çiziyor ve şunları ekliyor:
 
“Sanayicinin ne demek olduğunu yaşayarak öğrendim. Benim deneyimim bir ürünü alıp birisine satmak üzerineydi. Başarılı oldum çünkü yaptığım her işte benim için ahlak ve dürüstlük ön planda oldu. Sattığım mal müşterime uygun değilse, para kazanmak adına ürünümü almasına izin vermedim.”
 
Yıllar yılları kovalar diyemeyeceğiz çünkü kurulduktan çok kısa bir süre sonra, Şair Eşref Bulvarı’nda 300 metrekarelik bir ofis kiralayarak yoluna devam eden Ağbaş, 1997 yılında da İstanbul’daki satış ofisini hizmete açar. Kurulduğu 1994 yılından 1999 yılına kadar kendi formüllerini fason olarak ürettirerek ürünlerin satışını yapan Ağbaş, 1999 yılından itibaren ürünlerini kendisi üretmeye başlar.
 
2005 yılında İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasına taşınan Ağbaş, Ar-Ge ve Ür-Ge departmanlarını kurarak ilerleme hızını daha da arttırır. “Kazandığım tüm parayı ürünlerime yatırıyorum” diyerek Ar-Ge ve Ür-Ge konusunu ne denli önemsediğine dikkat çeken Ağbaş, bunlardan dolayı olsa gerek, birçok ürünü ile ‘Türkiye’de ilk’ olma özelliği taşıyor. İşte Ağbaş’ın aktarımıyla, piyasaya farklılık katan Universal Kimya ürünleri:
 
“Bizde 1000’e yakın ürün var. Ürünlerimizin her biri birbirinden nitelikli. İlk aklıma gelenleri sıralayacak olursam; işçiler için bir sabun ürettik. İçerisinde özel partiküller var. Döküm atölyesinde eldivensiz çalışan işçinin bile ellerini pırıl pırıl yapan özel bir sabun. Bir tek dünyada Almanlar yapıyordu bu ürünü. Şimdi bir de biz yapıyoruz. Onların üçte bir fiyatına satıyoruz. Bunun yanı sıra su bazlı ‘aquakrem’ yaptık. Krem sürülünce cilt inanılmaz yumuşuyor ama yağlanmıyor. Bunu bizden başka üreten firma yok. Yine farklı bir ürünümüz olan elektrik panosu sıvımız var. Bu ürünle, elektrik panosunu 24 bin volta kadar enerjiyi kesmeden araba yıkar gibi yıkayabiliyorsunuz. Bunun dışında elektrik motorlarını neme ve rutubete karşı koruyan ürünümüz var. Elektrik motoruna ürünümüzü püskürtüyoruz. Elektrik motorunun her şeyi açıktayken komple suyun içine koyup elektrik düğmesine basıyoruz. Ürünün tanıtımında elektriği fişe takarken elektrik mühendislerinin bir adım geriye gittiğini görüyorum. Bu ürünümüzle paslanmayı ve nemlenmeyi önlemiş oluyorsunuz.1000 ürünümüzün 700’ü böyle diyebilirim. Bunların yanı sıra lejyoner hastalığının mikroplarını öldüren bir dezenfektanı ilk kez biz ürettik. Bu hastalık klimalardan, duş başlıklarından, banyolardan geçiyor. Bu hastalık o kadar sinsidir ki önce grip gibi olursunuz, 10 gün içinde ölümle bile sonuçlanan ciddi bir hastalık. Ürünümüzü klimaların hava çıkışına püskürtüyorsunuz, orada lejyoner mikrobu varsa ölüyor, siz de güvenli bir ortamda yaşıyorsunuz. Tuvaletlerde pisuarlardan akan suyun neden olduğu, uzun süre yerinden kaldırılmayan vazoların neden olduğu grimsi renkteki lekeleri 3-5 saniye içerisinde çıkartan ürünü de ilk biz geliştirdik.”
 
Airbus ve Boeing onaylı uçak kimyasalları üreten tek firma
 
Farklılıkları ile ön plana çıkan birbirinden başarılı ürünleri bir yanda dursun, Airbus ve Boeing onaylı uçak kimyasalları üreten Türkiye’deki tek firma olma özelliği taşıyan Universal Kimya, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in de resmi tedarikçisi olarak hizmet veriyor. 21 yıllık süre zarfından kat ettiği mesafenin ne denli fazla olduğunu görmemenin imkânsızlaştığı Ağbaş, söz konusu başarılarına ilişkin sözlerine şöyle devam ediyor:
 
“16 bine yakın müşterimizin yer aldığı ülkemizde, daha önce üretilmeyen ürünlere imza atıyoruz. Örneğin, Boeing ve Airbus onaylı uçak kimyasalları üreten tek firmayız. Tüm dünyaya uçak kullanan tüm şirketlere 15 ayrı ürünsatıyoruz. Türkiye’deki tüm sivil havacılık firmaları da bizim müşterimiz, Emirates, Rus Havayolları, Azeri Havayolları da bizim müşterimiz. Boeing’den onay almak hiç de kolay değildi. 15 ürünümüzün onayını alıp satmaya başladık. Bunun yanı sıra şirketimiz Birleşmiş Milletler’inresmi tedarikçi listesinde. Tüm bunları 21 yıl içerisinde başardık. İlk 5 yılda üretim yapmadık. Üretimin daha karlı olacağını ve Ar-Ge kısmını daha iyi yönetebileceğimize karar verdik.”
 
“Kazandığımı ürünüme yatırıyorum”
 
‘Başkası benim ürünüm için benim kadar heyecanlanamaz’ düşüncesi ile yola çıkarak firmasını kurduktan sonra Ar-Ge departmanına büyük önem verdiğinin altını çizen Ağbaş, ayrıca Ür-Ge bölümünü de kurarak mevcut ürünlerin geliştirilmesine yönelik çalışmaların da kendileri için çok mühim olduğunu söylüyor. 150 çalışanının mutluluğunun kendisi için ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Ağbaş, “Mutlu olmayan eleman, mutlu edecek işler çıkartmaz. O nedenle, herkes bizim için ne kadar özel olduğunu hissetsin diye fabrikamızın en güzel yerini yemekhane ve laboratuar yaptık” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor:
 
“Sanayicimizi, sanayici olmadan önce çok iyi tanıyorum. Yıllarca patronlara ürün sattığım için, bakış açılarını da çok iyi bildiğim için doğru nasıl olunur ona dikkat etmeye çalıştım. Kurulduğumuzdan beri çalışanlarımızın eğitimine, huzuruna, mutluluğuna, motivasyonuna, aidiyet hissine sahip olmalarına özen gösterdim. Rakiplerimizi takip etmek yerine kendimizi geliştirmeye yöneldik.”
 
Tırmanmayı düstur edinmek
 
Kabına sığmayan, hep bir adım fazlasını yapma isteği ile hareket eden Emir Ağbaş, bahsi geçen ilklerin ardından, geçtiğimiz yıl yeni bir sektöre adım atar. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bu sefer Türkiye’nin ‘en büyük, en kapsamlı ve en modern’ gözlük üretim tesisini kurar. Kısa süre içinde gerek ülkemizde gerekse dünyada tanınan markalar arasına adını yazdırmakta kararlı olduklarını bildiren Ağbaş, sözlerini şöyle sürdürüyor:
 
“Fabrikacılığın ne olduğunu geçmiş deneyimlerimiz ve geleceğe yönelik hayallerimizi harmanlayarak öğreniyoruz. Sanayici olmanın bir okulu yok. Başarıyla sürdürdüğümüz Universal Kimya’nın ardından geçen yıl Universal Gözlük firmamızı da kurduk. Türkiye’nin en büyük, en modern ve en kapasiteli gözlükfabrikasına sahibiz. Metal, plastik ve asetat gözlük üreten bölümümüz var. Şu anda fabrikamızda 80 kişi çalışıyor, yakında 100 kişi olacağız. Gözlük işinde henüz çok yeni olsak da kısa sürede markamızı bilinir hale getireceğiz.”
 
İzmir’in suyuyla üretip ABD’ye satıyoruz
 
“İzmir’in suyu ile hazırladığımız ürünleri ABD’de müşterilerimize satıyoruz” ifadesinde bulunan Ağbaş, New Jersey’de 7 yıl önce kurduğu Youniversal Laboratories firması ile ABD’de ciddi bir tüketici kitlesi ile buluştuklarını söylüyor. Ağbaş her ne kadar başarı hikayesi ile bizi etkilese de görüşmemizin sonunda kullandığı şu cümle, başarıya ulaşmanın altın anahtarını özetliyor: “Teşebbüs edersen tesadüf eder” ve Ağbaş sözlerini şöyle noktalıyor:
 
“Biz teşebbüs etmeden tesadüf etmesini bekleyemeyiz. Dünyanın kabul edeceği bir sabun üretebilir miyiz? Teşebbüs edersen oluyor. Bizim tek yapmamız gereken Türkiye olarak her şeye teşebbüs etmemiz lazım. Geleceğin markalarını üretmek için Ar-Ge’deki makinelere yatırım yaparken, yanımızda çalıştırdığımız elemanlara yatırım yapmazsak o aletler kendi kendine iş yapmaz. Makineye ruh lazım. Savaşlarda bile tankı kullanan askerde o ruh varsa harikalar ortaya çıkabilir. O ruhu vermek lazım. O ruh inanın bizde var aslında ama onun için iyi bir eğitim ve bizim geleneklerimize bağlı olmamız lazım. İlim ve bilimi birleştirmediğimiz sürece başarılı olamayız. Bunun yanı sıra sanayici olarak eğitimli insanın endüstriyel okullarda yetişeceğine inanıyoruz. Bütün fabrikadaki işleri mühendisler yapmıyor. Bize ustabaşı da lazım. Onlar yetişmiyor bu ülkede. Nitelikli eleman yoksa nasıl başarılı olacağız? Sanat okulları, motor meslek okulları, elektrik-elektronik, yazılım, dil konusunda eğitim veren okullara ihtiyacımız var.”

Diğerleri

İAOSB Yerleşim PlanıİAOSB MedyaİAOSB Haber DergisiİAOSB Tanıtım FilmiİAOSB Dosya İndir