İzmir Ekonomi Üniversitesi Proje Geliştirme ve Teknoloji Transfer Ofisi (PGTTO) ekibi, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) ev sahipliğinde düzenlenen bilgilendirme toplantısında bölge sanayicileriyle bir araya geldi. Toplantının amacı, sanayi kuruluşlarının Ar-Ge, inovasyon ve proje geliştirme süreçlerinde üniversitelerle daha yakın iş birliği kurmasını sağlamak, mevcut ulusal ve uluslararası fon kaynakları hakkında farkındalık yaratmaktı.
Etkinlikte PGTTO Müdürü K. Onur Kanyılmaz, Proje Geliştirme Şefi Yağmur Büyükkurt Kahraman, Proje Uzmanı Nesli Diril ve Uluslararası Proje Uzmanı Hande Sönmez sunum yaptı. Katılımcılar, üniversite–sanayi iş birliğinin hem akademik hem de ekonomik değer üreten bir yapıya dönüşmesi için yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.
K. Onur Kanyılmaz, açılış konuşmasında üniversitelerin artık yalnızca bilgi üreten değil, bilgiyi sanayiye aktaran yapılar haline geldiğini vurguladı. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin son beş yılda yaklaşık 600 Ar-Ge projesi yürüttüğünü, bunların 250’sinin doğrudan sanayi iş birliğiyle gerçekleştiğini belirterek, “Üniversiteler fon kaynaklarına erişimde güçlü; firmalar ise sahadaki pratik bilgiye sahip. Bu iki gücü buluşturmak, hem bölgesel kalkınma hem de yenilikçi üretim için en doğru modeldir,” dedi.
Toplantıda PGTTO Proje Uzmanı Nesli Diril, sanayi kuruluşlarının yararlanabileceği TÜBİTAK TEYDEB destek programlarını detaylandırarak, 1501 (Sanayi Ar-Ge Destek Programı), 1505 (Üniversite–Sanayi İş Birliği Destek Programı), 1507 (KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı) ve 1711 (Yapay Zekâ Ekosistemleri Çağrısı) kodlu çağrılarla KOBİ’lerin ve büyük işletmelerin Ar-Ge projelerine yüzde 60 ila 75 oranında hibe desteği alabileceğini anlattı. Diril, PGTTO’nun 2024 yılında 112 projeyle yılı kapattığını belirterek, “Bu projeler arasında Avrupa Birliği destekli iş birlikleri de yer alıyor. Üniversitemiz, sadece akademik bilgi üretmekle kalmayıp, sanayinin ihtiyaç duyduğu teknoloji ve insan kaynağını geliştirme hedefiyle hareket ediyor,” dedi.
Hande Sönmez ise sunumunda uluslararası proje ve fon kaynaklarını tanıttı. Avrupa Birliği’nin Horizon Europe, Tek Pazar (SMP) ve Erasmus+ programları hakkında bilgi veren Sönmez, bu tür iş birliklerinin firmalara yeni pazarlara açılma, uluslararası ortaklık kurma ve teknoloji transferi imkânı sunduğunu belirtti. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmişte Konak Belediyesi ve Norm Tooling ortaklığında yürüttüğü Erasmus+ projesiyle 60 gence mesleki eğitim sağlayarak istihdam yaratıldığını hatırlatarak, “Küresel fonlar sadece akademik araştırmaları değil, toplumsal fayda sağlayan girişimleri de destekliyor,” diye konuştu.
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı Yağmur Büyükkurt Kahraman, fikri ve sınai mülkiyet haklarının işletmeler için taşıdığı stratejik öneme değindi. Patent, faydalı model, marka ve tasarım tescili süreçlerinde sanayicilere sağladıkları desteklerden bahseden Kahraman, “Fikri mülkiyet, rekabet gücünün temel taşlarından biridir. Üretilen bilginin ticarileşmesi, ülke ekonomisine katma değer kazandırır,” ifadelerini kullandı. Üniversitenin yangın müdahale kuleleri, selüloz esaslı ambalaj sistemleri ve yapay zekâ tabanlı üretim çözümleri gibi alanlarda tescillenmiş patentleri olduğunu belirtti.
Toplantı boyunca katılımcılar, proje fikirlerini paylaşma ve iş birliği olanaklarını değerlendirme fırsatı buldu. Soru-cevap bölümünde sanayiciler, kendi ihtiyaç alanlarına uygun destek mekanizmaları hakkında doğrudan bilgi aldı.
Etkinliğin sonunda, PGTTO Müdürü K. Onur Kanyılmaz, üniversite–sanayi iş birliğinin geleceğine dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“Artık hiçbir üniversite ve hiçbir firma tek başına proje yürütmüyor. Multidisipliner ve çok paydaşlı iş birlikleri dönemi başladı. Biz, bu dönüşümde sanayinin güvenilir çözüm ortağı olmaya hazırız.”
Bu verimli buluşma, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin bilgi ve teknolojiyi üretim gücüyle buluşturan vizyonunu bir kez daha ortaya koyarken, İAOSB sanayicileri için yeni proje ortaklıklarının da ilk adımlarını oluşturdu.

